
Çok karmaşık, kirli ve birbirine girmiş saçlar traş edilmeye çalışılıyor.
Yıllardır yıkanmayan, yıkanamayan, taranmayan ve taranılması istenmeyen saçlar.
Öyle bir hal almış ki bu saçlar, kirden ve yağdan birbirine girmiş.
Halat gibi kalınlaşmış bir çok lüle’nin saçlar arasından düzensiz sarkmasına, kiminin de saçların arasında kaybolmasına.
Tüm bunlarla beraber yüzlerin gerçek renginin açığa çıkmamasını isteyen kirli saçlar, kısacası kirli bir hayat.
Tıpkı şu anki toplumlar, uluslar gibi.
Kirli ilişkiler, temelsiz karşı duruşlar, vicdansız düşünce ve inançlar, hayalperest gelecek ve hülyalar.
Birbirini tanımayan, tamamlamayan ve sürdürülürlüğü olmayan, bir ahenki ve düzeni olmayan davranış biçimlerini oluşturan yaşam biçimleri.
Durum böyle iken bu saçlar traş edilmeye çalışılıyor.
Hedef lülelerin açığa çıkarılması.
Ama öyle bir hale gelmiş ki saçlar, tarak kılların arasına girdiği gibi orda takılıp kalıyor ve tarağın saça şekil vermesi mümkün olmuyor.
Taranmaya çalışıldıkça acı veriyor, vicdanlar sızlıyor ve birbirine girmiş saçlar çözülmüyor.
Çözülmesi de mümkün görülmüyor, sonuç olarak toplumlar huzur ve refaha bir türlü ulaşamıyor.
Ta ki son günlerde sekülerlerin bu traşı ben yaparım diye ortaya çıkan arzu, istek ve heveslerine kadar bu durum stabil olarak devam ediyordu.
Yapılmak istenen saçların komple kesilerek kafaya saçsız bir form verilerek, tüm kirliliğin yere dökülmesi değil, istenilen kirlilikte devam etmesidir,
Asıl hedefleri bu kirli yüzlerini saklayan ve onu görkemli gösterdiklerine inandıkları lülelerin ortaya çıkarılmasıdır.
Bunun için de var güçleri ile tarağa asılıyorlar, asıldıkça da kızıl kıyamet ortalık bağırtıya boğuluyor fakat istedikleri kısımları yani lüleri ortaya çıkaracak kısımları kesemiyorlar.
Var olan karmaşık ve kirli durum buna bir türlü müsade etmiyor.
Etmediği gibi aksine lülelerin gerçek fonksiyonları da ortalığa dökülüyor.
İşin garip tarafı bu traşı yapmak isterken seküler-küreselciler, traş koltuğuna oturttukları ve traşı yaptırtmak istedikleri iki tarafıda pagan-putperestliğin zirvede olduğu ve gizliden gizliye sekülerlerin hayata hakim olmaya çalıştığı bir birine girmiş girift toplumlar üzerinden seçerek bu işi yapmak istemektedirler.
Daha önce bunu Hindistan ve Pakistan üzerinden denemişlerdi, şimdi ise İsrail ve İran üzerinden zirveye çıkarak bunu denemektedirler.
Traşa kalkışan seküler-küreselciler iken, makası bunların elinden almak için pusuya yatan ve bu traşı ancak biz yaparız diyen pagan-putperestler de hazır kıta bekliyorlar.
Onlarda bu karmaşık topluluklar üzerinden, belki de kendilerini daha çok ifade eden bu toplumlar üzerinde oynan bu oyuna aynı hızla devam ediyorlar.
Her iki kutup için de insanlığın düşmüş olduğu bu acı ve ızdırabın hiç ama hiç önemi yoktur.
Onlar için aslolan kendi hedeflerine ulaşabilmektir.
Paganlar için de temelde kendi yaşam biçimi felsefesini sahiplenmiş ve yaşayan toplumlar üzerinden bu kirli oyunu oynamalarında hiç bir beis yoktur.
Pagan-putperestler, tam anlamıyla oluşan lüleleri ve onu saklayan tüm saçları keserek kafada tas şekli traş modeli oluşturmak istiyorlar ki, istedikleri şekilde uzayan saçlara yeniden ve istedikleri gibi form versinler.
İstiyorlar ki yaklaşık üçyüz yıl önce kaybetmiş oldukları otoriteyi yeniden ele geçirerek hayatı ve geleceği kendileri kursun.
Evet görünen o ki, bu traşı paganlar yapacak ve çok yakın zaman da göreceksiniz ki bu saç traşını yapacak güç, şu an sekülerlikten paganizne evrimleşen ve pagan kültürün merkezi olan Amerika ve onların lideri Trump olacaktır.
Ve traş Amerikan traşı olacaktır, tüm karmaşık saçlarla beraber lüleler kesilecektir.
Ne kadar da sekülerler güç gösterisinde bulunsalar da tarağı ellerinde tutsalar da, yakında tarağı ellerinden düşüreceklerdir.
Şimdi tekrar son aylar da yaşanılanları fıtratın iç sesi ile gözden geçirmenizi istiyorum.
Ulusların ve toplulukların konumlanmasına, saklanan davranış biçimlerini irdelemenizi istiyorum.
Kim kimin yanında duruyor veya duruyormuş gibi yaptığına, at gözlüğü takmadan bakmanızı istiyorum ki ne dediğimi, insanlığı nelerin beklediğini algılayasınız ve anlamlandırasınız diye.
Ancak bunu anlamamız ve algılayabilmemiz için de Rabbimizin sözünü fıtratımız ile bir araya getirmeye ihtiyacımız var.
Bu yaşanılan tüm oyunları, iblisin bizlerin önüne koymuş olduğu tüm elmaları ve onların tadlarını ve bizleri götüreceği yerleri anlayabilmemiz ve algılayabilmemiz ancak ve ancak bu söze el vermemiz ile mümkün olacaktır.
Gelin, bu traşın iblisin çocukları tarafından yapılmasına izin vermeyelim.
Gelin, ilk önce tüm kirleri dökecek saf su ve bizim aslımız olan toprak ile iyice köpürterek bu saçları yıkayalım, tertemiz olana kadar.
Ondan sonra bu saçlara tertemiz bir el ile ahenk verelim ki yüzlerimizin tüm saf renkleri ortalığa ışık saçsın.
Gelin bu eli Rabbimizin eli olarak vekil tayin edelim.
T.K. @kul6303839
En Son Tv sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.