AWS’in “Üretken Yapay Zeka Adaptasyon Endeksi” araştırması,
kuruluşların üretken yapay zekayı iş süreçlerine nasıl entegre
ettiğine dair önemli içgörüler sunuyor. Araştırmanın öne çıkan
bulguları arasında, Chief AI Officer (Yapay Zeka Yöneticisi)
pozisyonunun yükselişi, yetenek gelişimi ve eğitime yatırım yapma
ihtiyacının artması, ve üretken yapay zeka ile iş dönüşümünü
sağlamak için hibrit bir yaklaşımın benimsenmesi yer alıyor.
17 Haziran 2025 – Amazon.com, Inc. şirketinin (NASDAQ:
AMZN) bir parçası olan Amazon Web Services (AWS), bugün Access
Partnership iş birliği ile gerçekleştirdiği AWS Araştırması:
Üretken Yapay Zeka Adaptasyon Endeksi çalışmasının sonuçlarını
duyurdu. 9 ülkede 3.739’dan fazla BT karar vericisinin yanıtlarının
analiz edildiği çalışma, kuruluşların üretken yapay zekayı
operasyonlarına nasıl entegre ettiğine dair içgörüler sunuyor.
AWS Türkiye Genel Müdürü Berrin Özselçuk, araştırmayla ilgili şu
değerlendirmede bulundu: “Üretken yapay zeka, rutin görevleri
otomatikleştirmenin ötesinde, yaratıcılığı artırıyor ve karar alma
süreçlerini daha verimli hale getirerek iş yapış biçimlerini
dönüştürüyor. Yapay zeka tekrarlayan işleri üstlendikçe, çalışanlar
stratejik ve inovatif projelere daha fazla zaman ayırabiliyor.
Ayrıca bu teknolojinin mobil cihazlar üzerinden uygun maliyetlerle
erişilebilir hale gelmesi, üretken yapay zekanın her ölçekteki
kuruluşa yayılmasını sağladı. AWS olarak, müşterilerimizin bu
dönüşümden en yüksek faydayı sağlayabilmeleri için üretken yapay
zeka uygulamalarını benimsemelerine kararlılıkla destek veriyoruz.
Bu araştırma, yalnızca teknolojinin sunduğu fırsatları değil; aynı
zamanda kurumsal liderlerin ve politika yapıcıların hangi alanlara
odaklanması gerektiğine dair değerli içgörüler de sunuyor.”
AWS Araştırması: Üretken Yapay Zeka
Adaptasyon Endeksi’nde öne çıkan 3 ana bulgu şöyle:
- Chief AI Officer’ların yükselişi
Yapay zeka liderliği,
önümüzdeki dönemde daha da önemli hale geliyor. Yapay
zekayı benimseyen sektörlerin sayısı hızla artarken, kuruluşlar da
bu dönüşümü etkili biçimde yönetebilecek konsolide bir liderliğe
ihtiyaç duyuyor. Araştırmaya göre, günümüzde kuruluşların yüzde
60’ı halihazırda bir yapay zeka yöneticisi (Chief AI Officer)
atamış durumda. Yüzde 26’sı ise bu tür atamaları 2026 yılına kadar
gerçekleştirmeyi planlıyor.
- Yapay zeka alanındaki yetenek açığını
kapatmak
Kuruluşlar, üretken yapay zeka
becerilerine yönelik yetenek açığını kapatmaya yönelik aksiyon
alıyor. Araştırmaya göre, her iki kuruluştan biri yapay zeka
alanındaki yetkinlik eksikliğini gidermek amacıyla eğitim planları
geliştirmiş durumda. Kuruluşların dörtte üçü, mevcut iş gücünü
yeniden yetkilendirmek ve geliştirmek için eğitim yatırımlarına
öncelik vermeyi planlıyor. Ankete katılan kuruluşların yüzde 56’sı
üretken yapay zekaya yönelik eğitim programlarını hayata
geçirmişken, yüzde 19’unun bu planları 2025 yılı sonuna kadar
devreye alması bekleniyor. Önümüzdeki yıl yapay zeka
yetkinliklerine sahip profesyonellere olan talebin de artacağı
öngörülüyor:
- 2025 itibarıyla her 10 kuruluştan 9’u üretken yapay zeka
uzmanlığına sahip yetenekleri işe almayı planlıyor. - Kuruluşların yüzde 25’i, açılacak yeni pozisyonların en az
yarısının üretken yapay zeka becerileri gerektireceğini
belirtiyor.
Sektörel bazda ise:
- BT sektöründeki kuruluşların yüzde 35’i, yeni rollerin en az
yarısında üretken yapay zeka yetkinliklerinin gerekli olacağını
belirtiyor. - Üretim sektöründeki kuruluşların yüzde 28’i de benzer bir
yaklaşım benimsemeye hazırlanıyor.
- Kendin yap veya satın al: Kuruluşlar hibritbir yaklaşım
benimsiyor
Kuruluşlar üretken yapay zekayı
benimseme yolunda ilerlerken, çoğu halihazırda var olan modeller
üzerine inşa edilmiş özel uygulamaları kullanmayı planlıyor. Ancak,
iş akışlarına tam olarak entegre edilebilmelerini sağlamak için bu
modeller üzerine kendi özel uygulamalarını inşa etmeyi
hedefliyorlar.
Araştırmaya göre:
- Kuruluşların yüzde 40’ı, doğrudan kullanıma hazır üretken yapay
zeka modellerini konuşlandırmayı planlıyor. - Yüzde 58’i, bu hazır modeller üzerinde kendi özel
uygulamalarını geliştirmeyi hedefliyor. - Yüzde 55’i, ince ayarlanmış (fine-tuned) modeller üzerine özel
çözümler kurmayı planlıyor. - Öte yandan, sıfırdan şirket içinde geliştirilen modelleri
kullanmayı planlayanların oranı yalnızca yüzde 25 ile sınırlı
kalıyor.
Özselçuk sözlerini şöyle sürdürdü:
“Potansiyeli fark eden şirketler, üretken yapay zekayı benimseme
konusuna daha fazla bütçe ayırırken, bu alanda uzman yöneticiler
atayarak ve değişim yönetimi stratejileri uygulayarak yapay zeka
alanındaki liderliklerini de güçlendiriyorlar. Kuruluşlar, üretken
yapay zeka araçlarını denemeye devam ettikçe, konuyla ilgili
becerilere sahip yeteneklere ve dış uzmanlığa olan talep de daha
belirgin hale geliyor. Kuruluşların üretken yapay zeka dalgasından
yararlanmak için öncelik vermeleri gereken üç temel alanı ise şu
şekilde sıralayabiliriz: bir değişim yönetimi stratejisi uygulamak,
eğitime yönelik engelleri aşmak, uygulamaya geçişi hızlandırmak
için stratejik ortaklarla çalışmak.”
Raporun tamamını incelemek
için https://amazongca.getbynder.com/share/F5DE1F38-F55B-4953-9B66D6D023045E27/?viewType=grid adresini
ziyaret edebilirsiniz.
En Son Tv sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
Bu araştırmaya katılan şirketlerin sayısının artması, yapay zekanın geleceği için oldukça umut verici.
Yapay zeka yöneticisi pozisyonunun yükselmesi ilginç. Fakat bu yeni pozisyonların nasıl bir etki yaratacağı hala belirsiz.
Araştırmada belirtilen eğitim yatırımları, gerçekten de kurumların yapay zeka alanındaki yetkinliklerini artırmak için şart. Umarım daha fazla şirket bu konuya ağırlık verir.
Yazıda belirtilen hibrit yaklaşım çok makul, ancak daha fazla şirketin özel uygulamalar geliştirerek kendi ihtiyaçlarına göre özelleştirmesi önem taşıyor.
Üretken yapay zeka uygulamalarına geçiş hızı beni endişelendiriyor. Bu konuda daha fazla bilgi ve rehberliğe ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.