Adalet Bakanı Tunç, canlı yayında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu | Fotoğraf-AA
Diyarbakır’da öldürülen 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin yargılama süreci hakkında soruyu cevaplayan Tunç, cinayetle ilgili 4 kişiye dava açıldığını, 8 kişi hakkında ise “delileri karartma” suçlaması yönünden soruşturmanın sürdüğünü ifade etti.
NARİN CİNAYETİNDE TEKNOLOJİK TÜM İMKANLAR KULLANILDI
Dava sürecinin hızla sonuçlandırıldığını belirten Tunç, olayla ilgili etkili bir soruşturma ve yargılama yapıldığını kaydetti. “Mahkeme heyetinin kılı kırk yararak” yargılama yaptığını belirten Bakan Tunç, 3 sanığa takdiri indirim uygulanmadan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildiğini söyledi.
Yerel mahkeme kararına karşı istinaf ve temyiz yolunun açık olduğunu dile getiren Tunç, “Narin kızımızın katillerinin yargı tarafından tespit edilip gerekli cezalara çarptırılması kamuoyunun beklentisiydi.” dedi.
Bazı suçlar yönünden toplumda hassasiyet bulunduğunu dile getiren Tunç, “Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde özellikle ceza adaleti sistemi bakımından yapılacak hususlar var.” değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Tunç, “Teknolojinin tüm imkanları Narin soruşturmasında ve kovuşturmasında kullanıldı. Maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için gerek Cumhuriyet savcılarımız, gerek mahkeme büyük gayret gösterdi. Bundan sonraki süreç istinafta devam edecek.” dedi.
“YARGI MENSUPLARINA YÖNELİK ÇİRKİN SÖZLER KABUL EDİLMEZ”
Adalet Bakanı Tunç soru üzerine, yargı kararlarının eleştirilebileceğini, ancak o kararı verenlerle ilgili tehditkar açıklamaların yapılamayacağını söyledi.
Yargı mensuplarının tehdit edilmesinin suç olduğunu anımsatan Tunç, “Yargı görevini yapanları etkilemeye yönelik eylem ve söylemlerin Türk Ceza Kanunu’na göre suç olduğu bellidir.” dedi.
Bazı soruşturmalarda bazı siyasilerin, “çok çirkin ve kabul edilemez” ifadeler kullandığını dile getiren Tunç, “Bunu terk etmeleri lazım.” dedi.
“YARGI mENSUPLARINA ÇİRKİN SÖZLEER KABUL EDİLEMEZ”
Soruşturma devam ederken şüpheli hakkında “suçlu” ya da “suçsuz” denilemeyeceğini ifade eden Tunç, “Soruşturma aşamasında hem lekelenmeme hakkı hem masumiyet karinesi, bunlar hukukun temel karineleridir. Başlayan bir soruşturmayla ilgili dosyaya vakıf değilsiniz, delilleri bilmiyorsunuz, iddianın ne olduğunu bilmiyorsunuz, çıkıp ‘Bu bizim adamdır, buna kasıtlı olarak bu yapılıyor’ derseniz, yargı mensuplarına yönelik çirkin sözler söylerseniz bu hukuk devletinde kabul edilmez. Hatta Türk Ceza Kanunu’na göre de suç teşkil eder. Yargıyı etkileme suçunu teşkil eder.” diye konuştu.
Bakan Tunç yargının deliller ışığında karar verdiğini belirterek, şöyle devam etti:
“Burada hiç kimsenin telaşlanmasına gerek yok. Suçluluk telaşına da gerek yok. Tarafsız ve bağımsız yargı soruşturmasını yapsın, herkes savunmasını yapar, mahkeme de deliller ışığında karar verir. Bu beraatle ya da mahkumiyetle sonuçlanabilir. Bunun temyizi var, istinafı var. Yargı süreci içerisinde yargıya yönelik kararları eleştirebilirsiniz, hakaret etme hakkınız yok. Bu hakaretler sonrasında da birtakım soruşturmalar başladığında birtakım feveranlar oluyor, bu da doğru değil. Yargı kendine yönelik, yargılamaya yönelik birtakım tehditkar sözler söylenirse elbette ki bunun hukuk devleti çerçevesinde yaptırımları olur.”
YARGI REFORMU STRATEJİ BELGESİ’NDEKİ HEDEFLER
Adalet Bakanı Tunç, Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyuyla paylaşıldığını, 2029’a kadarki süreci planlayan bir belge olduğunu dile getirdi.
Belgede, ceza adaleti sisteminin etkinliğini daha da arttıracak önemli düzenlemelerin olacağını kaydeden Tunç, bu kapsamda reform paketlerinin çıkarılacağını söyledi.
En Son Tv sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.



