
Altınordu Köprübaşı Meydanı’nda halka seslenen Irmak, ÇEDES, Türkiye Maarif Modeli ve MESEM gibi eğitimi dinselleştirmeye yönelik hareketlere izin vermeyeceklerini söyledi.
“Diyanet İşleri Başkanlığı, gölge bakanlık gibi”
‘Laik, bilimsel eğitime sonsuza kadar sahip çıkacağız’ diyen Kemal Irmak, şunları kaydetti; “O yüzden Ordulularla beraberiz. Uzun bir süreden beri eğitim alanında çok ciddi bir piyasalaştırma ve gericileştirmelerle karşı karşıyayız. Bunları ÇEDES adı altında bir projeyle yapmaya çalışıyorlar. Aslında ismine baktığımızda öyle bir proje değil gibi görünüyor. Çevre Duyarlıyım, Değerlerime Saygılıyım anlamına geliyor. Ordu’da birçok çevre tahribatının yapıldığını biliyoruz. Ordu, neredeyse tamamen bir maden alanına dönüştürülmüş durumda. Diğer taraftan HES projeleri var. Kuş cenneti diye bilinen bir yere başka bir şey yapılıyor. Çöp alanı başka bir projeye açılmak isteniyor. 120’nin üzerinde kuş orada konaklıyor. Madem çevremize duyarlıyız, çocuklarımızı ÇEDES projesi kapsamında buraya götürün. Ülkenin her yeri yerli yabancı şirketlere açılarak talan ediliyor. Buralara götürün, çocuğumuza çevreci olmayı öğretin. İsmi her ne kadar Çevre Duyarlıyım, Değerlerime Saygılıyım olsa da, ÇEDES takviminden her şey belli oldu. Alanlar tamamen Diyanet İşleri Başkanlığı’nın alanlarını içeriyor. Diyanet İşleri Başkanlığı, ülkenin bir gerçeği ama eğitim alanı başka bir şey. Onlar dinle ilgileniyor ama özellikle 2 yıldır Diyanet İşleri Başkanlığı, adeta gölge bakan gibi neredeyse eğitimin tüm kademelerine müdahale ediyor, yaz okulları açıyorlar, çocukları cami temizliğine götürüyorlar. Bunun adı da çevreme duyarlıyım oluyor. Asla kabul edebileceğimiz bir şey değil.”
“Önce rehber öğretmen atayın”
Irmak, “Geçen hafta itibariyle Ordu’da 331 okula manevi danışman adı altında imam ve vaiz görevlendiriliyor. Okulların çoğunda rehber öğretmen yok. İlkokullarda zaten yok, ortaokullarda da öğrenci sayısı 200’ün altındaysa oralarda da yok. Madem bu çocuklara rehberlik edilecekse, pedagojik bir destek sağlanacaksa, bunun yolu bu okullara rehber öğretmen atamak olmalı. Ama hayır bir bütün olarak eğitimi gericileştirme ve dinselleştirme adı altında Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, yetmedi ÇEDES projeleri… Bununla da yetinmiyorlar, MESEM projesi adı altında çocuklarımızı işçiliğe maruz bırakıyorlar. Maalesef ülkede 4+4+4 ile birlikte eğitimde ciddi bir dönüşüm başlatıldı. Bu da eğitim dönüşüm süreçlerinin bir sonucu. Zorunlu din dersleri yetmedi, seçmeli din dersleri, o da yetmedi Maarif Modeliyle birlikte felsefe dersleri ortadan kaldırıldı. Son olarak da Diyanet İşleri Başkanlığı, ÇEDES projesiyle birlikte gölge bakanlığa dönüştürüldü. Eğitim-Sen olarak bu topraklarda laik, bilimsel, kamusal, karma, herkese eşit, parasız bir eğitim görüşü içerisindeyiz.” diyerek sözlerini tamamladı.
Kaynak: Haber merkezi
En Son Tv sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.




