
Dünyada 7/24 takip ettiğimiz İran-İsrail savaşı var. Gecemiz de gündüzümüz de ekonomimiz de buna endekslendi.
Dünyada İsrail’den sonra en çok Yahudi’nin yaşadığı toplum İran. İran İslam Cumhuriyeti’nin Fransa’da geçici hükümet kurularak hayata geçmesi sağlandı. Humeyni’nin babası ecnebi kökenli, annesi ne bilmiyoruz artık.
İran, şu coğrafyada İslam alemine İsrail ne kadar zarar verdiyse, bir o kadar zarar vermiş bir ülke gibi anlatılsa da eninde sonunda İslam fıtratı üzerine olan bir ülke.
İran’la İsrail savaşı altınımızı, dolarımızı, petrolümüzü ne yaptı? Yerinde tutmadı. Bayağı bir sıkıntı bu, ciddi bir sıkıntı. Zaten ekonomik olarak sıkıntı içindeyiz, bir de bu sıkıntı katlandı mı, üzerine geldik bugünlere.
DİYANETİN CEMAATLERİN BOŞ OLANLARINI KAPATMASI LAZIM
Son günlerde Türkiye’de de Süleymancılara karşı bir operasyon var veya başladı. Operasyon cemaate karşı. Cemaatin yurtları özel okula dönüyor. Bir zamanlar FETÖ vardı. Menzil bir taraftan, Süleymancılar bir taraftan, FETÖ bir taraftan…
Aslında en iyi cemaat camii cemaati. Bugün insanlar çocuklarını dini bilgisi olsun, milli ve dini olsunlar diye bir tasarruf içinde bu cemaatlere yaklaşıyor. Diyanetin işi ne? Niye bu insanlarda burada boşluk alan bırakıyor? Yurduyla, eğitimiyle, hafızlığıyla bu cemaat-cemiyet bunların yapacak olduğu boşlukları veya oluşturacak olduğu alanları Diyanet kapatsın. En iyi cemaat cami cemaati, evet bir daha söylüyorum.
Bugün Fethullah denilen, o annenin ne olduğu belli değil, babanın ne olduğu belli değil, nereye hizmet ettiği belli değil, doğduğu günden beri bu FETÖ, ülkenin başına bela oldu.
Bu memlekette muhafazakar, mütedeyyin bütün aileler, evladımız inançlı olsun, dini tedrisatını öğrensin, ilim öğrensin, bilim öğrensin diye bu FETÖ’nün yapısının içine çocuklarını bir inançla verdiler. Devletin kadrosuna yerleşti bunlar; ticaretine de, siyasetine de.
Sonra ne oldu? Sonra buradan bertaraf edildiler. Şimdi buraya kim geldi? Bunlardan önce burada kim vardı?
Bu memleketin inançlı insanlarını FETÖ’ymüş, Süleymancılarmış… Ama Süleymancılar derken, Süleyman Hilmi Tunahan Hazretleri gerçekten rıza-ı ilahi noktasında mücadele vermiş bir isimdir. Onu rahmetle anıyorum buradan.
Ancak şu andaki yapı çok farklı. Yani mütedeyyin gibi görünüp mütedeyyin insanlara yaklaşmayan bir yapı, uzak duran bir yapı ki FETÖ de aynı şey.
Şu ülkeyi, şu milleti cemaat yapısından kurtarmak lazım. En iyi cemaat cami cemaati. Ama Diyanet de vakıfları üzerinden, farklı çalışmalar üzerinden insanların cemaate yönelme duygusunun kapısını kapatması lazım. Böyle bir fırsat vermemesi lazım. Bu millet inancından, imanından, dininden, peygamberinden vazgeçmiyor. Bunları, bu kutsalları suistimal edeceklere fırsat vermemek lazım.
SÜLEYMANCILAR EŞLERİNİ HACCA GETİRMİYORDU, ERKEKLERİNİZ NEDEN GİDİYORDU?
Bunları istismar edenlere fırsat vermemek lazım. Kaldı ki mesela son zamanlara kadar Süleymancı cemaati hanımlarını hacca, umreye getirmiyordu.
Niye? Siz adamlarınızı niye gönderiyorsunuz oraya? Hanımları getirmiyorsunuz da sizin adamlarınız niye gidiyor oraya? Şimdi yavaş yavaş gevşediler.
Yani bunun bir anlamı yok. Benim inandığım değerlerde, birçok insanın inandığı değerlerde bir mantığı yok. Hz. Aişe annemiz, Peygamber Efendimizle beraber burada tavaf etmiş mi? Kabe’de bulunmuş mu? Bulunmuş. Tamam, bitti.
Yani öyle bir yapı ki bu cemaatler; şeyh veya işin başındaki neyse kırmızı derse beyaza kırmızı diyeceksiniz. Niye? Şeyhin bir bildiği vardır. E benim gözüm görüyor zaten kırmızı mı, beyaz mı olduğunu. Yazık.
MENZİL-FETÖ-SÜLEYMANCILARIN: MASON, LİONS, ROTARY’DEN FARKI NE?
Aslında Türkiye’de Rotary, Lions veya masonik faaliyetler de bir cemaat. Bunlar da bir cemaat aslında.
Yani bir masonluk, mason teşkilatı; onun dereceleri var biliyorsunuz 33’e kadar gidiyor. Bir Rotary teşkilatı, bir Lions teşkilatı, bunların hepsi birer cemaat. Bundan çok bir farkı yok. Bu ülkenin milli, manevi, insani değerleri için cemaatlerin önünün kapatılması lazım. Bunun birinci derecedeki misyonu da, görevi de Diyanet İşleri Başkanlığı’ndadır, imamlardadır, din adamlarındadır, ilahiyat fakültelerindedir.
MİLLETİ CENNETLE CEHENNEM ARASINDA KOŞTURANLAR…
Yani bakıyorsunuz bir şatafat var, bir arabalar var, bir imkanlar var. Nereden kazandın bunları? Nasıl aldın? Şeyh efendi veya işin başındaki neyse, lider; nereden aldın? Çalıştın mı? Yevmiyeye mi gittin? Fabrikada mı çalıştın? Yok. İnsanlar bağışlarından, şundan bundan, yörük malından kurban kesiliyor. Diğer yapılarda da böyle. Ama maalesef bu ülkede siyaset kurumları, siyasi yapılar bu ve buna benzer cemaat ve cemiyetlere yıllardır bağımlı kalmışlar. Kökten çözülmesi lazım. Bu işi çözecek olan Türkiye’deki Diyanet İşleri Başkanlığı, aynı zamanda da ilahiyat fakültelerindeki ilim adamları, bilim adamları, din adamlarıdır. Milleti cennetle cehennem arasında koşturan cemaatlere bizim rızamız olmaması lazım.
İRAN-İSRAİL SAVAŞINDA KAZANAN KİMSE SAVAŞI BAŞLATAN O
İşte cemaat ve inanç faktörlerinden dolayı, bu İran’a atılan bombadan sevinen Müslümanlar var. Tam da dünyanın istediği şey bu. Tam da dünyanın istediği veya dünyadaki bu oyunu kuranların istediği şey bu. Bir de bakalım bu savaş başladı ya, karşılıklı atışıyorlar füzelerle, uçaklarla kim kazanıyor bu işten? Parayı kim kazanıyor, ona bakmak lazım. Kim kazanıyorsa, o işe tevessül eden ve o oyunu hazırlayan odur. Parayı kazanan adrese bakmak lazım. Diğerleri cambaza bak cambaza olur.
Ama bilinmesi lazım, inanılması lazım ki artık Diyanet’in harekete geçme zamanı geldi geçiyor.
Bu millet dindar, muhafazakar evladını istiyorsa bunun Diyanet, Milli Eğitim, imam hatipler üzerinden isteyen oraya çocuğunu göndersin. Ama özgür olsun. Özgürce. Yani bu cemaatlerin, çocukların geleceğini ve beynini yıkamasına fırsat vermemek vatandaşlık da görevi olduğunu hepimiz biliyoruz.
Hoşça kalın, dostça kalın, Allah’a emanet olun.
KÖŞE YAZISININ VİDEOSUNU İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN
En Son Tv sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.