İsrail-İran arasındaki gerilim kritik enerji koridoru Hürmüz’ü yeniden gündeme taşıdı. Dünya petrol şirketlerinin de nakliye şirketlerinin de petrol ithal eden ülkelerin de gündemi stratejik su yolu… Kapanırsa ne olacak? BM yasalarına göre, ülkelerin kıyı şeridinden 12 deniz mile kadar kontrol hakkı var. Bu, en dar noktasında, boğazın ve nakliye şeritlerinin tamamen İran ve Umman’ın karasuları içinde olduğu anlamına geliyor. İran, tehdit etse de tam ölçekli bir kapanmaya gitmesi pek mümkün görünmüyor. Neden mi? Burada Hürmüz Boğazı’ndan geçen trafiğin kime ne kadar yaradığına bakmak gerekiyor. ABD Enerji Enformasyon İdaresi’ne göre, bu su yolu, dünyadaki deniz yoluyla taşınan petrolün neredeyse üçte birini ve sıvılaştırılmış doğalgazın (LNG) beşte birini küresel piyasalara ulaştırıyor. Dünyanın en kritik petrol geçiş noktası… Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre, petrol hacminin yaklaşık yüzde 70’i bu yolla Asya’ya ulaşıyor. Özellikle Çin, Japonya, Hindistan, Güney Kore, Singapur, Tayland, Pakistan ve Filipinler, Hürmüz Boğazı’ndaki petrol tedarikinin ana alıcıları arasında… Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin LNG gemilerinin neredeyse tamamı da bu noktadan uluslararası piyasalara ulaşıyor. Avrupa, Hürmüz Boğazı’ndan sağlanan LNG tedarikinin ana alıcıları arasında… Boğaz, global konteyner ticaretinin de kilit noktası… Şimdi boğazın kapatıldığını varsayalım… En çok etkilenecek ülkeler arasında İran’la iyi ilişkileri olan Çin başta gelir. İran’ın petrol ihracatının yaklaşık dörtte üçünü alıyor, boğazın kapatılması Çin’e sevkiyatları etkiler. Üstelik, bu durum, petrolünün çoğunu Çin’e satan İran’ı da etkiler. Çünkü, petrol satışı, ABD yaptırımlarıyla boğuşan Tahran’ın ekonomisini ayakta tutan can simitlerinden biri… Ham petrolünün yaklaşık üçte ikisini ve LNG’nin neredeyse yarısını Hürmüz yoluyla ithal eden Hindistan da aksama durumunda önemli ölçüde kaybedecek ülkeler arasında. Herhangi bir tıkanıklık ülkenin enerji güvenliğini ve fiyatları etkileyebilir. Artan petrol ve gaz maliyetleri, enflasyonu artırabilir. Rupiyi zayıflatır. Güney Kore ülkedeki petrol arzının yüzde 60’ını Hürmüz Boğazı’ndan karşılıyor. Bölgede Hürmüz Boğazı’nın ablukasından etkilenmeyecek tek ülke sanırım İsrail… Günde 220 bin varil ham petrol tüketiminin tümü, ABD, Brezilya, Gabon ve Nijerya’dan geliyor. Avrupa’nın payı, günde 1 milyon varilden az… Petrolün boğazdan akışının geçici bir süre için bile kesintiye uğraması, enerji fiyatlarını sıçratır, nakliye maliyetini artırabilir. -ki bu ikisi de karşılıklı saldırılar başladığından bu yana gerçekleşti- Navlun fiyatları fırladı, Körfez’den Çin’e tanker navlun fiyatlarının varili 1.67 dolara yükseldi. Petrol fiyatları da 74.4 dolara çıktı. Velhasıl, Hürmüz Boğazı’nın kapatılması durumunda Arap ve Asya ülkeleri ile İran, ABD veya Avrupa’dan daha fazla yara alabilir. O nedenle geçmişteki jeopolitik gerilimlerde olduğu gibi İran’ın Hürmüz Boğazı’nı ‘stratejik bir pazarlık aracı’ olarak kullanacağını ancak tam olarak kapatmayacağını düşünüyorum.
En Son Tv sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
Enerji maliyetlerinin artması bizi nasıl etkileyebilir? Hindistan ve Güney Kore gibi ülkelerin bu durumdan nasıl etkileneceği önemli.
Geçmişteki jeopolitik gerilimlerde olduğu gibi yine pazarlık unsuru olarak kullanılması olası. Ancak bu, tüm dünyayı etkiler.
Bu durumdan etkilenecek ülkeler arasındaki dengeyi nasıl koruyabiliriz? İran gerçekten tam kapsamlı bir kapanma yapabilir mi?
Makaleniz çok bilgilendiriciydi. Hürmüz Boğazı’nın stratejik önemi gerçekten göz ardı edilemez.
Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehditleri daha çok siyasi bir mesaj gibi görünüyor. Gerçekten bir kapanma yaşanırsa global piyasalarda büyük bir kriz çıkabilir.