İsrail’in Gazze’deki Soykırım Öncesi ABD’den İzin Aldığı İddiası: Ortadoğu’daki İsrail-Filistin çatışması, uzun yıllardır uluslararası toplumun gündeminde önemli bir yer tutuyor. Son dönemde, İsrail’in Gazze’ye yönelik operasyonları ve bu operasyonlar sırasında yaşanan sivil kayıplar, “soykırım” tartışmalarını da beraberinde getirdi. İsrail’in, Gazze’deki askeri harekât öncesinde ABD’den izin aldığına dair açıklamalar ise bu tartışmayı daha da alevlendirdi. Peki, bu iddialar ne anlama geliyor ve uluslararası hukuk açısından nasıl değerlendirilmelidir? İddiaların Arka Planı İsrail’in Gazze’ye yönelik operasyonları, Hamas’ın saldırılarına karşılık olarak başlatıldığı gerekçesiyle savunuluyor. Ancak, operasyonların kapsamı ve yoğunluğu, uluslararası toplum tarafından eleştirildi. İsrail yetkililerinin, bu operasyonlar öncesinde ABD ile temas kurduğu ve adımlarını Washington yönetimiyle koordineli şekilde attığına dair açıklamalar, özellikle ABD’nin İsrail’e verdiği destek konusunda yeni tartışmalara yol açtı. ABD-İsrail İlişkileri ABD, İsrail’in en güçlü müttefiklerinden biri olarak biliniyor. Her iki ülke arasındaki ilişkiler, askeri yardımlar, diplomatik destek ve stratejik iş birliği üzerine kurulu. ABD, İsrail’in güvenliğini sağlamak adına yıllardır milyarlarca dolarlık askeri yardımda bulunuyor. Bu nedenle, İsrail’in Gazze’ye yönelik bir operasyon öncesinde ABD’den onay almış olması, bazı analistler için şaşırtıcı değil. Uluslararası Hukuk Açısından Değerlendirme Soykırım, 1948 tarihli Birleşmiş Milletler Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’ne göre, bir ulusal, etnik, ırksal veya dini grubu yok etmeye yönelik kasıtlı eylemler olarak tanımlanır. Gazze’de yaşananlar bu tanıma uyup uymadığı konusunda ciddi tartışmalar var. Eğer İsrail’in operasyonları bu çerçevede değerlendirilirse, ABD’nin bu süreçte verdiği destek ve aldığı pozisyon, uluslararası hukukta “suça ortaklık” olarak görülebilir. Sonuç ve Tepkiler İsrail’in, Gazze’ye yönelik operasyonları öncesinde ABD’den izin aldığına dair açıklamalar, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. İnsan hakları örgütleri, bu tür bir iş birliğinin ABD’nin de sorumluluk taşıdığı anlamına geldiğini savunuyor. Öte yandan, ABD yetkilileri bu iddiaları net bir şekilde reddetmese de, İsrail’e verdikleri desteğin “meşru müdafaa” çerçevesinde olduğunu vurguluyor. Bu iddiaların uluslararası mahkemelere taşınıp taşınmayacağı ve tarafların nasıl bir yol izleyeceği, önümüzdeki süreçte Ortadoğu’daki dengeleri etkileyebilecek önemli bir gelişme olarak yakından takip edilecek.
En Son Tv sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
