Oluşturulma Tarihi: Aralık 05, 2025 17:56
İsrailli aşırı sağcı ekonomi bakanı Bezalel Smotrich’in partisinden milletvekili seçilen Ohad Tal, İsrail Meclisi’nde Türkiye korkusunu açıkça dile getirdi. Tal, Türkiye’nin bölgedeki en güçlü aktörlerden biri haline geldiğini itiraf etti ve Batı’ya yardım çağrısında bulunarak “Türkiye’yi durdurun. Yoksa en ağır bedeli biz ödeyeceğiz” dedi.
Son dönemlerde, İsrail Meclisi’nin (Knesset) en çok konuşulan isimlerinden biri olan aşırı sağcı milletvekili Ohad Tal, Türkiye’yi hedef alan açıklamalarıyla yeniden gündem oldu.
Aşırı sağcı ekonomi bakanı Bezalel Smotrich’in liderliğini yaptığı Dini Siyonizm Partisi’nden milletvekili seçilen Tal, Knesset’te yaptığı konuşmada Türkiye konusundaki paniğini dile getirdi.
Batı’ya seslenerek “Türkiye’yi durdurun. Yoksa en ağır bedeli biz ödeyeceğiz” çağrısında bulunan Tal, Türkiye’nin İsrail İran’dan daha büyük bir risk oluşturduğunu iddia etti.
Tal, yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğindeki Türkiye artık sadece bir rakip değil. Türkiye hızla ve güçlü bir şekilde yakın gelecekte İran tehdidinden bile çok daha büyük olabilecek bir risk unsuru haline geliyor. Türkiye bugün ekonomik, diplomatik ve askeri açıdan İran’dan daha güçlü bir ülke. Washington’da kendisine tanınan meşruiyetten faydalanıyor ve aynı zamanda Pekin’le de iyi ilişkilere sahip. Tüm bu unsurların birleşimi İsrail devleti için stratejik bir patlama riski oluşturuyor”
Vekil, Türkiye’nin ekonomik, diplomatik ve askeri açıdan bölgedeki en güçlü aktörlerden biri haline geldiğini itirafında bulundu.
KONSOLOSLUĞU HEDEF ALDI
Türkiye’nin Filistin’e verdiği destek ile bölgedeki etkisini arttırdığını kaydeden Tal, bu etkinin yalnızca İsrail için değil Batı için de tehlike oluşturduğunu öne sürdü.

Tal, Türkiye’nin Kudüs’teki Filistin Başkonsolosluğu’nu açıkça hedef aldı ve konsolosluğun “düşmanca faaliyet yürüttüğünü” öne sürdü.
İsrailli vekil, asılsız iddialarını şu sözlerle dile getirdi:
“Kudüs’teki Türk Konsolosluğu, Kudüs’ün Türk himayesinde Müslüman bir şehir olması hedefi doğrultusunda hem İsrail yasalarına hem de uluslararası hukuka aykırı şekilde kültürel egemenlik kurmak ve İsrail egemenliğini sarsmak amacıyla bir operasyon merkezi gibi çalışıyor. Baş düşmanlarımıza barınak sağlayan bir ülke, Gazze’de sivil ya da askeri hiçbir rol üstlenemez.”
Tal ayrıca, konsolosluğun statüsünün düşürülmesini, Kudüs’teki ayrıcalıklarının iptal edilmesini ve Tel Aviv’deki büyükelçiliğe bağlı bir alt birim olarak yeniden tanımlanmasını talep ettiklerini hatırlattı.
15 MİLLETVEKİLİ İLE HÜKÜMETE MEKTUP GÖNDERDİLER
Tal, geçen hafta 15 Knesset üyesiyle birlikte başbakana, dışişleri bakanına, Kudüs belediye başkanına ve ulusal güvenlik bakanına gönderdikleri mektuba da dikkat çekti. Tal, mektupta şu taleplerin yer aldığını söyledi:
“Türk Konsolosluğu’nun ayrıcalıklarının iptal edilmesini ve diplomatik statüsünün düşürülmesini istedik. Türk heyeti, akreditasyon mektuplarını İsrail yerine Ramallah’taki Ebu Mazen’e teslim ettiği sürece tüm diplomatik geçiş serbestilerinin ve ayrıcalıklarının iptal edilmesi gerektiğini belirttik. Başkentimizdeki egemenliğimiz basit bir yasa uygulamasıyla başlar.”

YENİ TİCARİ KORİDORLARI RAHATSIZ ETTİ
Tal, Türkiye’nin bölgesel projeler üzerinden İsrail’in stratejik çıkarlarını hedef aldığını savundu. İsrailli vekil, özellikle Irak ve Suriye üzerinden yürütülen yeni ticaret koridorlarını örnek göstererek şu iddiaları dile getirdi:
“Türkiye, İsrail üzerinden geçmesi planlanan Amerikan IMEC koridorunu engellemek için rakip koridor projelerini teşvik ediyor. Doğu Akdeniz’deki deniz haklarımıza meydan okuyor ve gaz, kablo, elektrik projelerini tehdit ediyor.”
“BATI SESSİZ KALIRSA BEDELİ İSRAİL ÖDER”
Konuşmasının sonunda Batılı ülkelere çağrı yapan Tal, sessizliğin çok ağır sonuçlar doğuracağını ileri sürerek şöyle konuştu:
“Batı bugün sessiz kalırsa bunun bedelini ilk ödeyen ülke İsrail olacaktır. Hem de çok ağır bir bedel. Dışişleri ve Güvenlik Komitesi’nde acil bir oturum talep ediyorum. Türkiye’ye karşı kapsamlı bir politika oluşturulmalı. Bu politika, Yunanistan ve Güney Kıbrıs ile güvenlik ve işbirliğinin güçlendirilmesini ve Ankara’ya karşı ortak bir duruş sergilenmesini gerektiriyor.”
Tal, Türkiye‘ye karşı “kırmızı çizgi politikası” oluşturulması gerektiğini savunarak sözlerini tamamladı.
En Son Tv sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.




