İYİ PARTİ AFYONKARAHİSAR’DAN “2026’YA GİRERKEN” ÇOK SERT ÇIKIŞ:
“BU SES ÖFKE DEĞİL, SHOW DEĞİL; ADALETSİZLİĞE KARŞI BİR FERYATTIR”
İYİ Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Muhammet Mısırlıoğlu”, “2026’ya girerken” başlığıyla düzenlediği basın toplantısında hem ülke gündemine hem de yerelde kamuoyunu yakından ilgilendiren gelişmelere dair kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Basın mensuplarının yoğun ilgi gösterdiği toplantıda konuşan İl Başkanı, ekonomik darboğazdan adalet sistemine, eğitimden sağlığa, tarım ve enerji politikalarından toplumsal huzura kadar geniş bir yelpazede sert eleştiriler yöneltti.
Toplantının açılışında “Değerli basın mensupları, kıymetli yol arkadaşlarımız… Hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyorum” diyerek sözlerine başlayan İl Başkanı, konuşmasının ilk bölümünde üslup tartışmalarına da değindi. Son dönemde yapılan açıklamalarda ses tonunun gündem olmasına dikkat çeken İl Başkanı, bu durumla ilgili kamuoyuna açık bir mesaj verdi.
“SESİM YÜKSEK ÇIKMIŞ OLABİLİR… ÖZÜR DİLERİM AMA SEBEBİ VAR”
İl Başkanı, basın toplantılarında sesinin yüksek çıkmış olabileceğini ifade ederek, “Basın toplantılarımızda sesim yüksek çıkmış olabilir. Herkesten özür dilerim” dedi. Ancak bunun “kişisel bir öfke” ya da “gösteriş” olmadığını özellikle vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Evet, yükseldi… Çünkü artık sabrın da, tahammülün de bir sınırı var. Bu ülkede haksızlık karşısında susmamı kimse benden beklemesin. Ben burada şahsım adına değil, sesi duyulmayan milyonlar adına konuşuyorum.”
İl Başkanı, toplumun büyük kısmının artık geçim sıkıntısıyla mücadele ettiğini, maaşların eridiğini, esnafın ayakta kalmakta zorlandığını, emeklinin pazar tezgâhına yaklaşamadığını belirterek “Bu tabloya bakıp da sesin yükselmemesi mümkün mü?” sözleriyle tepkisini dile getirdi.

“BU ÖFKE DEĞİL; ÇARESİZLİKTEN DOĞAN BİR HAYKIRIŞ”
Konuşmasının devamında, sesinin yükselmesini eleştiren çevrelere yanıt veren İl Başkanı, meselenin esasının ses tonu değil, ülkenin sürüklendiği tablo olduğunu ifade etti:
“Ben bağırıyorsam, bu öfke değil, show değil; çaresizlikten, görmezden gelinmekten, adaletsizlikten doğan bir feryattır. İnsanlar geçinemiyor, umutları törpüleniyor, alın teri yok sayılıyor. Buna sessiz kalmam mümkün değil.”
“Kimseden alkış beklemiyoruz” diyen İl Başkanı, “Biz gerçeği konuşuyoruz. Çünkü sokakta gerçek var; pazarda gerçek var; mutfakta gerçek var. Ve bu gerçek, her gün daha da ağırlaşıyor” ifadelerini kullandı.
“SESİMİ DEĞİL, BU NOKTAYA NEDEN GELİNDİĞİNİ KONUŞUN”
İl Başkanı, açıklamalarının içeriğinin perdeleme çabalarına da tepki göstererek şunları söyledi:
“Kimse benim sesimin tonuna bakıp meseleyi küçültmeye kalkmasın. Asıl konuşulması gereken, bu noktaya neden gelindiğidir. Benim yükselen sesim, susturulmak istenen vicdanın sesidir.”
İYİ Parti olarak suskunluğu erdem sayan, belirsizliği siyaset zanneden anlayışı kabul etmediklerini dile getiren İl Başkanı, “Doğru bildiğimizi, doğru zamanda ve doğru şekilde söylemeyi görev biliyoruz” diyerek net bir duruş sergiledi.
REGAİP KANDİLİ MESAJI: “ADALET, MERHAMET VE HAKKANİYETİ HATIRLATIR”
Toplantının açılış bölümünde Regaip Kandili’ne de değinen İl Başkanı, içinde bulunulan müstesna zaman diliminin önemine dikkat çekti. Regaip Kandili’nin yalnızca bir gece değil, toplumun vicdanla yüzleştiği bir fırsat olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Bu kutlu gece; sadece takvim yaprağında bir gün değil, insanın vicdanıyla baş başa kaldığı, adaletin, merhametin ve hakkaniyetin yeniden hatırlandığı çok özel bir zaman dilimidir.”
İl Başkanı, “Ne yazık ki ülkemizde milyonlarca insan geçim sıkıntısıyla, adaletsizlikle ve umutsuzlukla mücadele etmektedir” diyerek, kandil gecelerinin sadece dua değil, kul hakkını gözetme, mazlumun yanında durma ve adalet talebini yükseltme sorumluluğunu da hatırlattığını ifade etti.
Regaip Kandili’nin ülkeye huzur, millete birlik ve kardeşlik, insanlığa ise vicdan ve sağduyu getirmesini temenni eden İl Başkanı, tüm İslam âleminin kandilini tebrik etti.
TAZİYE: “ACININ COĞRAFYASI YOK, İNSANLIK ORTAK”
İl Başkanı, konuşmasında Libya Genelkurmay Başkanının da içinde bulunduğu bir uçak kazasında hayatını kaybedenlerin olduğu yönündeki haberin kendilerini derinden üzdüğünü belirterek, “Bu elim kazada yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet, kederli ailelerine ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum” dedi. Acının coğrafyalar farklı olsa da ortak olduğunu vurgulayan İl Başkanı, insan hayatının kutsallığını merkeze alan bir anlayışla her kaybın hüznünü yüreklerinde hissettiklerini ifade etti.
“2026’YA GİRERKEN: NEZAKETİ DEĞİL, HESABI KONUŞUYORUZ”
Toplantının ikinci ve ana bölümünde ise İYİ Parti Afyonkarahisar İl Başkanı, 2026 yılına girerken “yuvarlak cümleleri, iyi niyet masallarını, geçiştirmeleri” bir kenara bıraktıklarını ifade etti. “Bugün burada açık konuşmak, isimleriyle konuşmak ve bu ülkeyi yönetenlerden tek tek hesap sormak için bulunuyoruz” diyen İl Başkanı, 2025 yılını “kayıp yıl” olarak değerlendirdi.
“2025 yılı bu ülke için kayıp bir yıl olmuştur. Ama bu kayıp kader değildir. Bu kaybın sorumluları vardır ve o sorumlular bugün bu kürsüden ilan edilmektedir” sözleriyle iktidarı ve ilgili bakanları hedef aldı.

“SABIR DEDİNİZ, FATURAYI MİLLETE KESTİNİZ”
İl Başkanı, ekonomik tablonun siyasi sorumluluğunun en üst seviyede olduğunu vurgulayarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan sert ifadeler kullandı. “Millete ‘sabredin’ dediniz; ama millet sabretmedi, borçlandı” diyen İl Başkanı, “İstikrar sadece sarayda kaldı; denge sadece grafiklerde kaldı” sözleriyle mutfaktaki ve pazardaki yıkıma dikkat çekti.
ASGARİ ÜCRET: “ZAM DEĞİL, EMEĞE ATILMIŞ TOKAT”
Asgari ücret konusunda da çok sert konuşan İl Başkanı, açıklanan rakamın bir zam değil “emeğe tokat” olduğunu ifade etti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i doğrudan hedef alan İl Başkanı, “Program işliyor” söyleminin halk nezdinde hiçbir karşılığı kalmadığını belirtti.
“Bu program bankalar için işledi, faizciler için işledi; işçi için işlemedi, emekli için işlemedi, esnaf için işlemedi” ifadelerini kullanan İl Başkanı, “Kaynak yok” denilerek emeklinin ve çalışanın yok sayıldığını ancak israfa ve ayrıcalıklı kesimlere her zaman kaynak bulunduğunu savundu.
“EMEKLİ PAZARA GİDEMİYOR, TORUNUNA HARÇLIK VEREMİYOR”
Emeklilerin yaşadığı sıkıntılara da geniş yer ayıran İl Başkanı, “Bir ömür çalışan emeklileri açlık sınırının altına mahkûm ettiniz” diyerek, emeklinin temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz hale geldiğini dile getirdi. “Bu tablo sosyal devletin değil, sosyal vicdansızlığın tablosudur” sözleri toplantının en çarpıcı ifadeleri arasında yer aldı.
ADALET: “VATANDAŞ MAHKEMEYE DEĞİL, KADERİNE SIĞINIYOR”
Adalet sistemine ilişkin eleştirilerinde ise Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’u hedef alan İl Başkanı, 2025 yılında adalete güvenin dip noktaya indiğini savundu. “Hukuk siyasetin gölgesinde kaldı. Liyakat gitti, sadakat geldi” ifadeleriyle yargı bağımsızlığı ve toplumdaki güven kaybına dikkat çekti.
EĞİTİM: “YAPBOZ TAHTASINA ÇEVRİLEN SİSTEM, KAYIP NESİL”
Eğitim başlığında Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i eleştiren İl Başkanı, eğitim sisteminin sürekli değişen düzenlemelerle “yapboz tahtasına” döndüğünü söyledi. Öğrencilerin umutsuz, öğretmenlerin huzursuz olduğunu belirten İl Başkanı, gençlerin geleceği yurt dışında aramasını “ülkenin en büyük kaybı” olarak nitelendirdi.
SAĞLIK: “ÇÖKÜŞ VAR, VATANDAŞ MECBUR BIRAKILIYOR”
Sağlık sistemiyle ilgili bölümde de randevu krizine, sağlık çalışanlarının tükenmişliğine ve vatandaşın özel hastanelere mecbur bırakılmasına değinen İl Başkanı, “Parası olan tedavi oluyor, olmayan kaderine terk ediliyor” dedi. Bu tablonun reform değil “çöküş” olduğunu savundu.
TARIM VE ENERJİ: “ÇİFTÇİ TOPRAĞI TERK EDERSE HESABINI SORARIZ”
Tarım ve enerji politikalarında da Afyonkarahisar özelinde üreticinin yaşadığı maliyet baskısına dikkat çeken İl Başkanı, mazot, gübre ve elektriğin pahalı oluşu nedeniyle çiftçinin üretimden vazgeçme noktasına geldiğini söyledi. Enerji faturalarındaki artış ve kesintiler konusunda ise vatandaşın karanlığa mahkûm edildiğini savundu.
SANDIKLI’DAKİ GÖRÜNTÜLER ÜZERİNDEN “DEVLET CİDDİYETİ” VURGUSU
Basın toplantısında yerel gündeme de geniş yer verildi. Sandıklı’da bir kamu yöneticisinin karşılanması sırasında ortaya çıkan görüntüler üzerinden “temsil ciddiyeti” tartışmasına dikkat çeken İl Başkanı, bunun kişisel tercih değil, devlet ciddiyeti ve kurumsal temsil meselesi olduğunu vurguladı.
“Kaymakamlık makamı devlettir; devlet ciddiyetiyle oynanmaz” diyen İl Başkanı, kamu görevlerinin özensizliğe teslim edilemeyeceğini ifade etti ve Sandıklı Kaymakamı Selçuk Yosunkaya’nın bu durum karşısındaki tutumunun merak edildiğini dile getirdi.
BURSASPOR TRİBÜNLERİNE ATIF: “TRİBÜNLER BAZEN MECLİSTEN DAHA NET KONUŞUR”
Toplantıda dikkat çeken bir diğer başlık ise tribünlerden yükselen tepkiler oldu. İl Başkanı, Bursaspor tribünlerinde dile getirilen protestoların “milletin kırmızı çizgilerinin ve hassasiyetlerinin ifadesi” olduğunu belirterek, “Bugün tribünler sadece tezahürat yapmamış, milletin vicdanını haykırmıştır” dedi.
“Bu tepkiyi ‘spor siyasete karışmasın’ diyerek geçiştirmeyin” diyen İl Başkanı, bazen tribünlerin Meclis’ten daha net konuştuğunu savundu.
TOPLANTININ SONU: “GAZOZ BİZDEN, MUHABBET SİZDEN”
Basın toplantısının kapanışında İl Başkanı, sert gündem başlıklarının ardından dikkat çeken bir davetle toplantıyı sonlandırdı:
“Bir de davetimiz var… Bu net duruşun ardından; basın mensuplarımızı ve partili yol arkadaşlarımızı, lafı uzatmadan birer Uludağ gazozu içmeye davet ediyoruz. Gazoz bizden, muhabbet sizden, vicdan zaten milletindir.”
İYİ Parti Afyonkarahisar İl Başkanı, 2026 yılını “hesap sorma, yüzleşme ve düzeni değiştirme yılı” olarak ilan ederken, partilerinin işçinin, emeklinin, gencin ve ayakta kalmaya çalışan esnafın sesi olmaya devam edeceğini vurguladı.
İYİ PARTİ AFYONKARAHİSAR’DAN SERT ÇIKIŞ:
“BU TOPRAKLARDA BEBEK KATİLİNE ŞEFKAT YOK, MERHAMET YOK, TAVİZ YOK!”
İYİ Parti Afyonkarahisar İl Başkanı, düzenlediği sert basın toplantısında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yapılan bazı açıklamalara ve terör örgütü elebaşı hakkında yürütülen “yumuşatma” girişimlerine çok sert tepki gösterdi. Konuşmasında net, tavizsiz ve kararlı bir dil kullanan İl Başkanı, “Bu milletin hafızasıyla alay edilmesine, şehitlerimizin hatırasının ayaklar altına alınmasına asla izin vermeyeceğiz” dedi.
Toplantıda yaptığı konuşmada, terör örgütü elebaşının adının dahi “meşrulaştırılmaya” çalışılmasına sert tepki gösteren İl Başkanı, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünden, bu millete kan kusturmuş bir terörist başını adeta bir ‘lider’, bir ‘önder’ gibi göstermeye çalışanlara karşı susmayacağız. Buna sessiz kalanlar da bu vebalin ortağıdır.”
“BİZ BU TOPRAKLARDA YAŞIYORUZ, BU TOPRAKLAR ŞEHİT KANIYLA YOĞRULDU”
Konuşmasında Afyonkarahisar’ın tarihine özellikle vurgu yapan İl Başkanı, bu toprakların sıradan bir coğrafya olmadığını söyledi:
“Ben Afyonkarahisar’da yaşıyorum. Bu topraklar Kurtuluş Savaşı’nın kaderini belirlemiş, Büyük Taarruz’un başladığı topraklardır. Bu topraklar şehit kanıyla yoğrulmuştur. Burada yaşayan hiç kimse, bir terörist başını ‘önder’ gibi gösteremez, buna göz yumamaz.”
Afyonkarahisar halkının bu konuda son derece net olduğunu vurgulayan İl Başkanı, “Bu şehirde hangi siyasi görüşten olursa olsun, hiç kimse bir bebek katilini meşru görmez. Bu konuda toplumun vicdanı ortaktır” dedi.
“APO BEBEK KATİLİDİR, NOKTA!”
Konuşmasının en sert bölümünde İl Başkanı, “Apo bebek katilidir. Bunun başka bir tarifi yoktur” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu gerçeği eğip bükmeye çalışanlar, kelimelerle oynamaya çalışanlar, milleti kandıramaz. Bebek katili bebek katilidir. Ne akademik makale, ne siyasal söylem, ne de algı operasyonu bu gerçeği değiştiremez.”
İl Başkanı, bu konuda tavrın net olması gerektiğini vurgulayarak, “Bu milletin vicdanı hâlâ diri. Şehitlerimizin kanı yerde kalmadı, kalmayacak” dedi.
“BU ŞEHİRDE BU REZALETE SESSİZ KALINMAZ”
Afyonkarahisar’da çeşitli noktalara asılmak istenen pankartlara ilişkin de konuşan İl Başkanı, gerekli yasal başvuruların yapıldığını, ilgili makamlara dilekçelerin sunulduğunu belirtti. Konuyla ilgili olarak şu ifadeleri kullandı:
“Biz bu şehirde, Afyonkarahisar’da, bu ihaneti meşrulaştıracak tek bir pankartın bile asılmasına izin vermeyeceğiz. Gerekli başvurularımızı yaptık. Valiliğe resmi dilekçemizi sunduk. Bu konuda sorumluluk almaya hazırız. Gerekirse bütün sorumluluğu ben üstleniyorum.”
İl Başkanı, bu tutumun bir siyasi şov değil, bir duruş olduğunu vurgulayarak, “Bu mesele parti meselesi değil, memleket meselesidir” dedi.
“BU SESSİZLİK KABULLENME DEĞİLDİR”
Konuşmasında toplumda oluşan sessizliğe de değinen İl Başkanı, bu sessizliğin bir kabulleniş olarak yorumlanmaması gerektiğini belirtti:
“Kimse bu sessizliği yanlış yorumlamasın. Bu sessizlik korkudan değil, sabırdandır. Ama herkes bilsin ki bu sabrın da bir sınırı vardır.”
“AFYONKARAHİSAR’IN VİCDANI KONUŞUYOR”
İl Başkanı sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
“Bugün burada konuşan sadece ben değilim. Afyonkarahisar’ın vicdanı konuşuyor. Bu şehir, şehitlerinin hatırasına sahip çıkmayı bilir. Bu şehir, vatanın ne demek olduğunu bilir. Biz bu duruşumuzdan asla geri adım atmayacağız.
Bırakın herkes safını belli etsin. Biz safımızı çoktan belli ettik: Milletin, şehitlerin ve vatanın yanındayız.”
“Bu duruşumuz sadece sözde kalmayacaktır.”
İl Başkanı konuşmasının sonunda, sözlerinin arkasında durduklarını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Bu pankartı yalnızca burada dile getirmekle kalmayacağız. Bugün bu basın toplantısının ardından, il başkanlığımız binasına ve Afyonkarahisar’ımızın tüm ilçelerindeki ilçe başkanlıklarımıza asacağız.
Bu duruş; bir partinin değil, bir milletin onur duruşudur.
Bu pankart; şehitlerimizin hatırasına, milletimizin vicdanına, bu toprakların ruhuna sahip çıkmanın ifadesidir.
Kimse bu milletin sabrını, hafızasını ve onurunu test etmeye kalkmasın.
Biz buradayız, dimdik ayaktayız ve bu topraklarda ihanetin meşrulaştırılmasına asla izin vermeyeceğiz.”
Açıklama, basın mensuplarının sorularının yanıtlanmasının ardından sona erdi.
En Son Tv sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.




