İsrail‘in İran‘a savaş açmasının ardından küresel ölçekte yaşanan endişenin merkezinde “Orta Doğu‘da şimdi ne olacak” sorusu yer alıyor. İsrail’in savaşı nereye kadar götüreceği ve İran’ın nasıl tepki vereceği tartışılırken başta Irak olmak üzere Orta Doğu’da çok sayıda savaşta görev alan ve İngiltere ordusunun elit birliği SAS’ın eski komutanı olan emekli Orgeneral J. David Shaw gelişmeleri Haber Global Web Özel için değerlendirdi. “İran caydırıcılığını kaybetti. Nükleer seçeneğe gidemez” ifadesini kullanan emekli Orgeneral Shaw’a göre Orta Doğu’nun jeopolitik haritası değişebilir ve mezhep eksenli hale gelebilir. İşte bölgeyi iyi tanıyan emekli İngiliz Generalden çarpıcı analizler:
SAVAŞ HALİNE GEÇMEK ZORUNDA
“İsrail’in saldırısı hiç olmadığı kadar sert bir çerçeveye sahip. Aynı anda askeri üslere, nükleer tesislere saldırmak ve Genelkurmay Başkanı ile Devrim Muhafızları Komutanı’nı öldürmek artık çatışma değil savaş ilanıdır ve Tahran da artık çatışma konseptinden çıkmak mecburiyetinde kalır. Hamas, Hizbullah liderlerini vurmak ya da vekil savaşlar üzerinden çatışmanın devri artık kapandı. İran artık şok doktrin adını verdikleri aşamanın bir öncesine yani konvansiyonel savaş haline geçmek zorunda kalacaktır.”
CAYDIRICILIĞINI KAYBETTİ
“İran’ın kendi hava savunma sistemleri ve Rusya’dan aldığı S-300 benzeri platformların İsrail karşısında tepki veremiyor oluşu teknik olarak mümkün değil. Bu İsrail’in İran hava savunma kabiliyetini kör ettiği iddialarını doğrular ancak İsrail’in bunu tek başına yapma gücü yok. Dolayısıyla ABD’nin açık istihbarat ve silah platform sistemleriyle destek vermiş olma ihtimali çok güçlü. İsrail’in İran topraklarında daha önce gerçekleştirdiği operasyonlar ile Tahran’ın caydırıcılık gücü zedelenmişti. İran yalnızca SİHA ve İHA’larla cevap verebildi ve bu platformların büyük bölümü İsrail hava sahasında hava savunma sistemleri tarafından etkisiz hale getirildi. İran’ın bölgedeki egemen söylemi geçersiz kaldığı için ve artık çatışma savaşa dönüştüğü için elinde yalnızca nükleer seçenek kalıyor.”
NÜKLEER FÜZE ATILMAZ
“İran bu durumda nükleer doktrinini hayata geçirecek noktaya gidemez. Böyle bir karar almak tüm dünyayı çatışmanın içine çeker. Tahran’ın Basra Körfezi ve Hürmüz Boğazı’ndaki deniz gücü ise ABD ve İngiltere’nin başını çektiği uluslararası filolar tarafından kitlenmiş durumda. Elektronik ve siber harp gücü ise İsrail’de bugüne kadar hiçbir işe yaramadı. Dolayısıyla İran’ın konvansiyonel tepki verme gücü oldukça zayıf.”
İSTİHBARATI ZAYIF
“İstihbarat sahasında Hamas ve Hizbullah gibi vekil güçler etkisini yitirdi. Devrim Muhafızları’na bağlı Kudüs Gücü ise 4 yıl önce ABD’nin hava saldırısında öldürülen eski komutan Kasım Süleymani’nin ardından Orta Doğu’da etkinlik gösteremiyor. İran’ın Orta Doğu’ya uzanan desteği olan Esad rejimi de devrildi ve Tahran’ın elinde yalnızca Irak’taki Şii gruplar ve politik partiler kalmış durumda. Ancak Irak’taki Şii toplum bugüne kadar Tahran’a açık destek vermedi ve sınır anlaşmazlıkları, eski savaşlar gibi konular dolayısıyla böylesine açık bir savaşta tarafsız kalacaklardır. İran’ın istihbarat ağı bu açıdan zayıf durumda.”
İSRAİL TEHDİT DEVLETİ OLABİLİR
“İran yalnızca intikam yemini edip mevcut savunma konseptinin dışına çıkmayacağını ima ediyor. İsrail ise İran’ı kendi varlığı karşısındaki en büyük tehdit olarak görüyor dolayısıyla saldırı sınırlarının ucu açık. İsrail hükümeti ayrıca ağır bir yaptırım tehdidi gelmeden önce tüm kazanımlarını elde etme niyetinde. İran’ın olası bir büyük tepkisinde ABD’nin bölgede İsrail’i koruyacağı da bilinmekte. İngiltere ise korumayacağını açıkladı ancak Avrupa bu konuda bölünmüş durumda. Başbakan Binyamin Netanyahu’nun süreci tek seferde değil sürekli ve tekrar eden saldırılar ile sürdürmesi ve Gazze’den İran’a kadar operasyon hedeflerini devamlı genişletmesi ülkesini küresel barışa tehdit bir devlet konumuna sokabilir.”
JEOPOLİTİK HARİTA DEĞİŞECEK
“Bu savaş hem sahada hem de perde arkasındaki şiddeti arttıracaktır ancak Orta Doğu’da bir final savaşı yaratmayacaktır. Savaş, jeopolitik haritaları değiştirir. İran cevap veremese bile mezhep eksenli yeni bir Orta Doğu oluşma riski çok yüksek.”
Kaynak: Web Özel
En Son Tv sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
