USD39,59
%-0.32
EURO45,67
%-0.99
GBP53,68
%-0.71
BIST9.311,88
%-2.19
GR. ALTIN4.345,98
%1.44
BTC0,000000
%0
İstanbul
Ankara
İzmir
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkâri
Hatay
Iğdır
Isparta
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak

SAVAŞA KARŞI BARIŞ

featured

Savaşa karşı barış diyeceğiz, başka da bir yolu, yöntemi yok!

Savaşa karşı savaş mı diyeceğiz?

“İyi de hep kötüler kazanıyor, buna ne diyeceksiniz?” serzenişleri duyar gibiyim.

En büyük sorun da burada!

“Savaşa karşı barış” diyoruz ama insanlık kendini hep savaşa göre konumlandırmış.

Barış diyenlerin sayısı inanın çok az hatta yeryüzünde bir avuç kadar diyebiliriz.

Güçlü bir barış çağrısı inanın her zaman karşılık bulur.

Neyse mesele çok derin ve çok eski bir hesaplaşma…

Esad döneminde Suriye iç savaşı ile başladı bu süreç…

Başarılı da olunamadı.

Rusya ve İran’ın verdiği destekle Esad Rejimi ayakta kaldı.

Rusya’nın, Ukrayna ile savaşa girmesi Ortadoğu’da dengeleri değiştirdi.

Bunu fırsat bilen İsrail, Suriye’de rejimi değiştirdi.

Ortadoğu’nun hâkimi benim dedi.

Artık yeni hamleler yapabilirdi.

İran uzun süredir beklendik bir hedefti.

Hatırlarsanız, İran’a, İsrail saldırı gerçekleştirmiş, İran cumhurbaşkanını, Hamas liderini nokta atışı ile vurmuştu.

İran, ciddi bir tepki de verememişti.

Lübnan’a yapılan saldırılar, İran’ın tepki vermemesi ve beraberindeki diğer gelişmeler İsrail’in gücünü belirlemede etkili oldu.

Kısacası, görünen köy kılavuz istemedi.

Ortadoğu’nun tek hâkiminin İsrail olduğu aleni şekilde ortaya çıktı.

İran, Ortadoğu’da bir güçtü, kısa sürede yok edilmeliydi.

İran, güçsüzdü.

Tüm tespitler bu yöndeydi.

Hiç vakit kaybedilmeden saldırılmalıydı.

Ve İran’a bombalar yağdı.

Savaş başladı.

İşin bölgeler, ülkeler arası gelişmeleri böyle…

Bir de işin insani kısmı var.

Savaşlarda insanlar ölüyor hem de suçsuz ve günahsız yere…

Evlerini yurtlarını kaybediyor.

İnsanlık her ölümde daha fazla ölüyor.

Gözlemlediğim ve hissettiğim şu ki: Son yıllarda toplumların ahlaksal çöküşü ile birlikte savaşların da arttığıdır.

İnsanlık, toplumsal meselelere ne kadar duyarlı davranıyorsa savaşlar da o oranda az oluyor.

İçten içe savaş olsun diyor, düşmanlaştırdığımız ülkelerin yenilmesini istiyoruz.

Yukarı da bahsettiğim gibi barışçıl söylemler söylüyor, savaşçıl davranışlar sergiliyoruz.

Barışa sahip çıkmakta yetersiz kalıyoruz.

Savaşa karşı olmak, sosyal medyada savaş karşıtı paylaşım yapmak değildir.

Suçsuz insanların öldürülmesini yüreğinde hissederek, canı pahasına mücadele etmek barışı savunmaktır.

Emperyalistler dışında…

Savaşın kazananı olmaz, olmamıştır da…

Savaşlar yıkım getirir…

Nerede olursak olalım, gücümüz ne olursa olsun hiç fark etmez; savaşa karşı olmak insanlık görevidir.

Atatürk’ün şu sözü savaşı net bir şekilde tanımlar: “Savaş zaruri ve hayati olmalıdır. Milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça savaş bir cinayettir.”

“Savaş bir cinayettir.”

İnsanlık savaşlara sessiz kaldıkça bu cinayetler artacaktır.

Savaşa karşı barış!

Her daim…


En Son Tv sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü

Bir Cevap Yazın

Giriş Yap

En Son Tv ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

KAI ile Haber Hakkında Sohbet