Bu hafta Amazon Prime Video’da izlemeniz gereken en iyi 25 filmi sizler için listeledik.
Detaylar haberimizde…
Son yıllarda Netflix ve Apple TV+ en prestijli film seçeneklerine sahip olmak için kıyasıya rekabet ediyor, ancak en iyi filmlerin bazıları Amazon Prime Video’da. Yayın platformu, film festivallerinin gözdesi ve diğer sevilen yapımları ilk seçenlerden biriydi ve bu filmler ilk kez radarınıza takıldılarsa, şimdi onları yakalamak için mükemmel bir zaman.
1-Nosferatu
Robert Eggers sinemanın ilk kan emicisini yeniden yorumluyor. Hikâye, Murnau veya Stoker’ın eserlerine aşina olan herkese tanıdık gelecek: Hırslı genç emlakçı Thomas Hutter (Nicholas Hoult), gizemli Kont Orlok (Bill Skarsgård) ile bir mülk anlaşmasını sonuçlandırmak üzere Transilvanya’ya gönderilir. Kont Orlok, Hutter’ın yeni eşi Ellen’a (Lily-Rose Depp) takıntılı hale gelir. Ancak Eggers, takip eden kan, salgın ve dehşet silsilesini hastalıklı ve büyüleyici yeni bir ışık altında sunuyor. Her kare muhteşem bir şekilde çekilmiş ve Skarsgård, tam anlamıyla nefes kesici bir performansla açgözlü Orlok’u şeytani bir cansızlığa götürüyor.
2-Knives Out
Benoit Blanc’ın (Daniel Craig) ilk filminde, usta dedektif, ünlü polisiye yazarı Harlan Thrombey’nin (Christopher Plummer) şüpheli ölümünü araştırıyor. Bu dava, merhumun geniş ve işlevsiz ailesi nedeniyle karmaşıklaşıyor ve hepsinin de sözde sevgili aile reisini öldürmek için bir nedeni var gibi görünüyor. Chris Evans, Jamie Lee Curtis, Toni Collette, LaKeith Stanfield ve Thrombey’nin özenli hemşiresi Marta rolündeki Ana de Armas gibi yetenekli oyuncularla dolu bir katiller silsilesine sahip olan yönetmen Rian Johnson’ın Knives Out filmi, türe neredeyse tek başına yeni bir enerji katan meta-dönüşlerle dolu, klasik polisiye romanın ustalıkla güncellenmiş bir versiyonu olmaya devam ediyor.
3-Air
Elbette, günümüzde Michael Jordan gerçek bir spor tanrısı ve Nike Air Jordan’lar hala tartışmasız en havalı spor ayakkabılar; ancak 1984’te durum böyle değildi. Jordan çaylaktı ve Nike basketbol ayakkabısı bölümünü kapatmak üzereydi. Ayakkabı üreticisinin yetenek avcısı olan Sonny Vaccaro (Matt Damon) devreye giriyor ve Kuzey Carolina’da her şeyi değiştirebilecek yükselen bir yıldız keşfetmiş; tek yapması gereken herkesi Jordan’ın şirket için bahse girmeye değer olduğuna ikna etmek. Damon, Jason Bateman, Chris Tucker ve yönetmen Ben Affleck güçlü performanslar sergiliyorlar; ancak Viola Davis’in anaerkil Deloris Jordan rolündeki çekici ve güçlü, ancak biraz az kullanılan performansıyla tamamen gölgede kalıyorlar. Alex Convery’nin senaryosu ise dramı yönetim kurulu odasından ziyade, ilgili kişiler ve kişilikler üzerinde tutuyor. Serilerin ve bitmek bilmeyen gişe rekorları kıran filmlerin hüküm sürdüğü bir çağda, Air artık nadiren çekilen, karakter odaklı bir film ve bu yüzden de daha da keyifli.
4-American Fiction
Thelonious “Monk” Ellison (Jeffrey Wright), başarılı bir edebiyat profesörü, ancak kitapları “yeterince siyah” olmadığı için sürekli reddedilen, zorluk çeken bir yazar. Meslektaşı Sintara Golden’ın (Issa Rae) yaltakçı ve basmakalıp çalışmalarıyla övüldüğünü gören Monk, durumu hicvetmek için aklına gelebilecek her türlü klişeyle dolu, takma adla bir roman yazar; ancak roman anında başarıya ulaşınca dehşete düşer. Büyük bir avans, milyonlarca dolarlık bir film anlaşmasına dönüşürken, Monk, halktan kendi ailesine kadar herkesin bu kasıtlı olarak saldırgan eseri sevmesiyle çıkmaza girer. Percival Everett’in Erasure adlı romanından uyarlanan American Fiction, kötücül bir mizah anlayışına sahip, karanlık ve hicivli bir eser; Wright’ın kariyerinin en iyi performanslarından biriyle desteklenen, söyleyecek bir şeyi olan, oldukça nadir bulunan bir modern komedi.
5-Heads of State
Huysuz İngiliz başbakanı Sam Clarke (Idris Elba) ve aksiyon filmi yıldızı ve ABD Başkanı Will Derringer (John Cena) birbirlerine tahammül edemiyorlar; bu yüzden Air Force One uçağı Belarus vahşi doğasında vurulduktan sonra hayatta kalmak için güçlerini birleştirmeleri Özel İlişki’ye ciddi bir yük bindirecek. Priyanka Chopra Jonas, kavgacı dünya liderlerini birbirlerinden ve artan terörist tehditlerinden korumaya çalışan sert MI6 ajanı Noel Bisset rolünde.
6-Deep Cover
Londra polisi dedektifi Billings (Sean Bean), suç örgütlerine sızarken çıkmaza girince, güvenebileceği tek insanlara, yani başarısız doğaçlama oyuncularına yönelir. Bu gülünç konsept, büyük çıkışını yakalamak için çırpınan komedyen Kat rolündeki Bryce Dallas Howard ve inatçı metot oyunculuğu yapan Marlon rolündeki Orlando Bloom tarafından en çok kahkahaya boğulacak şekilde canlandırılıyor.
7-The Adventures of Buckaroo Banzai Across the 8th
eter Weller’ın canlandırdığı Dr. Buckaroo Banzai’yi merkeze alan film, boyutlar arası seyahat sağlayan gelişmiş “salınımlı itici” üzerinde şeytani Dr. Emilio Lizardo (John Lithgow) ile verdiği mücadeleyi konu alıyor. Yüksek konseptli bilimkurgu filmlerinin en üst noktası olan film, vizyona girdiğinde tam bir fiyaskoyla sonuçlandı, ancak o zamandan beri kült bir favori olarak yerini fazlasıyla hak etti.
8-Conclave
Papa vefat ettiğinde, Kardinal Thomas Lawrence (Ralph Fiennes) halefini seçmek için papalık konklavına ev sahipliği yapma sürecini başlattı; ancak yüce papanın dünyadaki en güçlü mevkilerden biri olduğu düşünüldüğünde, seçim kuru bir Katolik prosedürü olmaktan çok uzak. Seçim dört adaya inerken ve yeni bir papa seçilene kadar kimsenin içeri veya dışarı girmesine izin verilmezken, güç oyunları, şantaj ve uzun süredir gömülü sırlar Kutsal Makam’ı sarsarken gerilim artıyor. Robert Harris’in romanından uyarlanan ve Edward Berger tarafından yönetilen Konklav, Stanley Tucci, John Lithgow ve Isabella Rossellini’nin de aralarında bulunduğu bir kadronun manyetik performanslarıyla yönlendirile bir drama.
9-Evangelion 3.0+1.0: Thrice Upon a Time
1995 yapımı klasik TV animesi Thrice Upon a Time, travmatize olmuş genç robot pilotlarının İncil’e uygun meleklerle savaşmaya zorlanmasının ve daha da kötüsü, baş karakter Shinji’nin tacizci babası Gendo’nun çarpık entrikalarının anlatıldığı on yıllardır süren hikayeyi sonlandırıyor.
10-Challengers
Luca Guadagnino’nun yönettiği Challengers, tenis yıldızları Tashi (Zendaya), Patrick (Josh O’Connor) ve Art (Mike Faist) arasındaki karmaşık üçlü ilişkiyi konu alıyor. Enerjik ve yaratıcı bir şekilde çekilmiş bir spor filmi, ancak maçın asıl gerilimi, üçlünün gençliklerindeki Grand Slam zaferi vaadinin onları bugüne taşıyan seçimlere nasıl yönlendirdiği.
11-My Old Ass
Aubrey Plaza’nın durdurulamaz yükselişi, bu akıllı ve modern gençlik komedi-dramında devam ediyor. The Fallout’tan Megan Park’ın yazıp yönettiği My Old Ass, üniversite ve hayatında büyük değişiklikler eşiğinde olan 18 yaşındaki Elliott’ın (Maisy Stella) hikayesini konu alıyor. Elliott, doğum gününü arkadaşlarıyla mantar yiyerek kutluyor. Yolculuğun ortasında 39 yaşındaki Elliott’la (Plaza) tanışıyor. Ancak ayıldıktan sonra işler gerçekten tuhaf bir hal alıyor. Elliott gelecekten mesajlar almaya başlıyor ve Chad adında bir çocuktan uzak durması gerektiğini öğreniyor. Hem umutlu hem de melankolik olan ve Elliott’ı canlandıran her iki oyuncunun da güçlü performanslarıyla bu film, gençliğin karmaşık ve neşeli potansiyelini ve yaşla birlikte gelen sızlanan, hüzünlü “ya olsaydı?” sorularını güzel bir şekilde yakalıyor.
12-Brittany Runs a Marathon
Brittany (Jillian Bell), doktoru tarafından kilo vermesi söylendiğinde, bunu hayatının kontrolünü ele geçirmek için bir sebep olarak kullanıyor ve kendini New York Maratonu’nda koşmaya karar vermiş buluyor.. İlk kez yönetmenlik yapan Paul Downs Colaizzo, hikâyeyi arkadaşının deneyimlerinden yola çıkarak kurgulamış ve koşmanın sadece faydalarını değil, acısını da vurguluyor.
13-The Idea of You
The Idea of You, başarılı galeri sahibi Solène Marchand (Anne Hathaway) ile dünya müzik süperstarı Hayes Campbell (Nicholas Galitzine) arasındaki ilişkiyi ele alırken bunu mükemmel bir şekilde işliyor; Hayes aynı zamanda kendisinden 16 yaş küçük.
14-Saltburn
Oxford öğrencisi Oliver Quick (Barry Keoghan), prestijli İngiliz üniversitesine uyum sağlamakta zorlanmakta; ta ki popüler Felix Catton (Jacob Elordi) ile arkadaş olana kadar. Yakışıklı, zengin ve toprak sahibi bir soylu ailede doğan Felix, beceriksiz ve sosyal açıdan görünmez Oliver’ı çevresine katar ve sonunda onu yazını aile malikanesi Saltburn’de geçirmeye davet ediyor. Ancak Oliver ailenin gözüne girdikçe, Felix’e olan takıntısı giderek daha karanlık ve delice bir hal alıyor.2023’teki vizyona girişinden bu yana birçok tartışmaya yol açan Saltburn, özellikle de sınıf ve toplumsal kapsayıcılık temalarını nasıl sorgulanabilir bir şekilde işlediğiyle yılın en tartışmalı filmlerinden biri.
15-The Burial
Cenaze evi yöneticisi Jeremiah O’Keefe (Tommy Lee Jones) ve gösterişli avukatı Willie Gary’nin (Jamie Foxx) Amerika’nın “ölüm bakımı” sisteminde önemli bir oyuncuyla mücadelesini konu alan bu hikâye, zaten kasvetli olan sürece karanlık bir mizah katıyor. Gerçek olaylara dayanan yönetmen Maggie Betts’in (The Novitiate) son draması, cenaze bakımındaki büyük eşitsizliği ve siyahi toplulukların düzenli olarak aşırı ücretlendirilme biçimini ortaya çıkaran gerçek bir hukuk davasını yeniden anlatıyor.
16-A Million Miles Away
José Hernández’in hayatını konu alan ve Hernández’in kendi kitabından uyarlanan bu biyografik film, baş karakterinin, kendi deyimiyle, göçmen bir çiftlik işçisinden ilk Meksikalı-Amerikalı astronot olmasına uzanan yolculuğunu ele alırken, tutku dolu ve ilham verici olanı bir araya getiriyor. Michael Peña, Hernández rolünde harika bir performans sergiliyor ve bedeli ne olursa olsun uzaya ulaşmak için çabalayan bir adamın portresini çiziyor. Rosa Salazar ise, José’nin yıldızların peşinden koşması için kendi hayallerine ara vermesine rağmen arka planda kalmayı reddeden eşi Adela rolünde.
17-Red, White and Royal Blue
Casey McQuinston’ın çok satan romanından uyarlanan bu romantik komedi, İlk Oğul Alex Claremont-Diaz (Taylor Zakhar Perez) ile İngiliz tahtının “yedek”i Prens Henry (Nicholas Galitzine) arasındaki ilişkiyi, rakiplerden gönülsüz bir saygıya ve nihayetinde çığır açan bir romantizme doğru götürüyor.
18- Shin Masked Rider
Eğer kalıplaşmış Hollywood süper kahraman filmlerinden sıkıldıysanız, Japonya’nın en sevilen kahramanlarından birinin bu sıfırdan yeniden çevrimi ilginizi hak ediyor. Hideaki Anno’nun yönettiği bu, 1971 TV dizisi Kamen Rider’ı yeniliyor. Terör örgütü S.H.O.C.K.E.R. tarafından kaçırılan ve zorla güçlü bir cyborg’a dönüştürülen Hongo, grubun bir ajanı olarak yeniden programlanmadan önce kaçar ve bunun yerine yeni edindiği güçlerini kullanarak örgütün güçlerini alt eder. Ancak, orijinalin aksine, Anno’nun yaklaşımı temel konseptin beden korkusundan yararlanırken, aynı zamanda karakterlerini ve izleyicilerini, onları insanlıktan çıkarmaya çalışan bir dünya karşısında içsel insanlıklarına tutunmaya zorluyor.
19-Borat Subsequent Moviefilm
Sacha Baron Cohen’in canlandırdığı “Kazak” TV muhabiri, son uzun metrajlı macerasından 14 yıl sonra ABD’ye geri dönüyor. Bu sefer Baron Cohen, genç kızını da yanında getiriyor ve onu güçlü Amerikalı politikacılara “hediye” olarak verme görevini üstleniyor. Klasik Boratic tarzında, bu sahte belgesel, çılgın ikiliyi Trump’ın Amerika’sında bir geçit töreninde takip ediyor ve QAnon inananlarından Cumhuriyetçi aktivistlere, mütevazı sosyeteye yeni katılanlara ve hatta Giuliani’nin kendisine kadar uzanan, şüphelenmeyen karakterlerin samimi performanslarını filme alıyor.
20-Nanny
Aisha (Anna Diop), New York’ta zengin bir çiftin yanında dadılık yapan Senegalli bir kadın ve oğlunu ve kuzenini Amerika’ya getirmek için yeterli parayı kazanmayı ummakta. Ancak geleceği, Aisha’yı kızları Rose’u büyütmesi için bırakmaktan memnun görünen ve çoğu zaman maaşını vermeyen işverenlerinin insafına kaldı.
21-Coming 2 America
Orijinalinden daha keskin, daha akıllı ve küresel olarak daha bilinçli bir senaryoya sahip olan Coming 2 America, selefinin itibarına yakışır bir komedi devam filmi olma ihtimalini zorluyor.
22-Thirteen Lives
Yönetmen Ron Howard’ın son filmi, Viggo Mortensen, Colin Farrell ve Joel Edgerton gibi üst düzey bir oyuncu kadrosunu bir araya getirerek, Taylandlı bir genç futbol takımı ve yardımcı antrenörlerinin sular altında kalmış mağara sisteminde mahsur kaldığı 2018 Tham Luang mağara kurtarma operasyonunu canlandırıyor. Çocukları kurtarmak için uluslararası bir çaba yoğunlaşırken, kilometrelerce uzanan su altı mağaralarında gezinmenin zorlukları giderek daha da tehlikeli hale geliyor ve Howard, bu tehlikeli ve klostrofobik anların her birini ustalıkla yakalıyor. Ustaca çekilmiş su altı sahneleriyle gerilim dolu bir film olan On Üç Hayat, şimdiye kadar gerçekleştirilmiş en zorlu kurtarma operasyonlarından birinin kanıtı.
23-One Night in Miami…
Aynı adlı oyundan uyarlanan Miami’de Bir Gece, kültür, müzik ve sporun dört ikonunu -Malcolm X, Jim Brown, Sam Cooke ve Muhammed Ali- hayatlarında ve kariyerlerinde bir araya geldikleri ve dönüm noktası olan Sivil Haklar Hareketi’nin zirvesinde takip ediyor.
24-The Report
Amazon yapımı The Report, ABD Senatosu’nun CIA’in “gelişmiş sorgulama” programıyla ilgili soruşturmasının sürükleyici bir tasviri. Adam Driver, gerçeğe ulaşmak için giderek daha yalnız bir yol izleyen ve siyasi direniş ve CIA müdahalesiyle sonuna kadar mücadele eden baş araştırmacı Daniel Jones rolünde.
Punk-rock davulcusu ve iyileşmekte olan bağımlı Ruben, işitme kaybı yaşamaya başlıyor ve bu durum tüm hayatını altüst edebilir. İşitme duyusundan vazgeçmek ile kariyerinden vazgeçmek arasında imkânsız bir seçimle karşı karşıya kalan Ruben, kız arkadaşı Lou onu bir sağırlar rehabilitasyon merkezine yatırana kadar, içinde bulunduğu gelecekle olduğu kadar kendi davranışlarıyla da yüzleşmek zorunda kalıyor. Sound of Metal, yönetmen Darius Marder’ın son yılların en iyi dramalarından birini yaratırken, sesin inanılmaz derecede incelikli bir kullanımını ve yokluğunu da içeriyor.
Derleyen: Damla Şayan
En Son Tv sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
