Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, “Halep ve Şam’da tarafımızca işletilecek olan sağlık tesislerinin planlama ve işletme süreçleri, Türkiye’nin sahip olduğu tecrübeyle şekillenecektir. Türkiye, Suriye’deki yeni sürecin ilk anından itibaren acil ihtiyaçlara ilişkin gerekli adımları atmaya başlamıştır.” dedi.Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Suriyeli mevkidaşı Musab Nizal el-Ali ve beraberindeki heyetle Sağlık Bakanlığı Bilkent Yerleşkesi’nde bir araya geldi.
İki Bakan daha sonra “Şam Kalp Hastanesi ve Halep Onkoloji Hastanesi İşletme Protokolü”nü imzaladı.
Memişoğlu, imza töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye ile Suriye arasında insan hayatına doğrudan dokunan, sağlıkta kardeşlik kapılarını aralayan tarihi sürecin güçlü adımlarının atıldığını belirtti.
Sağlığın sınır tanımadığını vurgulayan Memişoğlu, “İnsan söz konusu olduğunda coğrafyaların bir önemi kalmaz. Nerede olursa olsun, insan hayatı bizim için değerlidir. Bizim inancımızda da geleneğimizde de önce insan vardır. Türkiye olarak biz, insanı yaşatmayı esas alan bir medeniyetiz. Dün nasıl bu anlayışla hareket ettiysek, bugün de aynı değerlerle yolumuza devam ediyoruz.” şeklinde konuştu.
Bakan Memişoğlu, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde sağlık alanında çok güçlü altyapı kurduğunu ve dünyaya örnek model geliştirdiğini vurgulayarak, bu birikimi dost ve kardeş ülkelerle paylaşmanın kendileri için insani ve vicdani sorumluluk olduğunu dile getirdi.
Türkiye ve Suriye arasında imzalanan “Şam Kalp Hastanesi ve Halep Onkoloji Hastanesi İşletme Protokolü”nün iki ülke arasındaki ortak sorumluluğun, dayanışma ruhunun ve sağlık alanındaki samimi işbirliğinin somut göstergesi olduğuna işaret eden Memişoğlu, şunları kaydetti:
“Halep ve Şam’da tarafımızca işletilecek olan sağlık tesislerinin planlama ve işletme süreçleri Türkiye’nin sahip olduğu tecrübeyle şekillenecektir. Türkiye, Suriye’deki yeni sürecin ilk anından itibaren acil ihtiyaçlara ilişkin gerekli adımları atmaya başlamıştır. Sadece son 6 ay içinde teknik ve siyasi düzeyde 10’dan fazla önemli görüşme ve saha ziyareti gerçekleştirdik. Heyetlerimiz Şam, Halep ve Lazkiye’de hastaneleri, sağlık müdürlüklerini ve biyomedikal altyapıyı yerinde inceledi. Bu süreçte Suriye Sağlık Bakanlığı ile yakın ve yapıcı işbirliği içinde olduk. Karşılıklı güven ortamı içerisinde ortak akıl ve çözüm odaklı yaklaşımla ilerledik.”
Memişoğlu, geçen ay Cenevre’de düzenlenen Dünya Sağlık Asamblesi vesilesiyle de Bakan Musab Nizal el-Ali ile bir araya geldiklerini anımsatarak, orada da bu işbirliğini daha da pekiştirdiklerini söyledi.
“TÜRKİYE, BİRİKİMLERİNİ KARDEŞ SURİYE İLE PAYLAŞMAYA HAZIR”
Suriye Sağlık Bakanı Musab Nizal el-Ali’nin Ankara Bilkent Şehir Hastanesi ve TÜSEB Aziz Sancar Araştırma Merkezini ziyaret ederek Türkiye’nin sağlık sistemini yerinde görme fırsatı bulduğunu aktaran Memişoğlu, kendilerine ayrıca Türkiye’nin acil sağlık hizmetleri başta olmak üzere şehir hastaneleri modeli ve dijital sağlık altyapısı hakkında kapsamlı sunum yaptıklarını aktardı.
Memişoğlu, Türkiye’nin sağlık alanındaki tüm bilgi, birikim ve imkanlarını kardeş Suriye halkıyla paylaşmaya hazır olduğunu belirterek, şunları paylaştı:
“Sayın meslektaşımın ülkemize gerçekleştirdiği ziyaretle uzun süredir devam eden çalışmalarımızı somut adımlara çeviriyoruz. Bugün imzalanan ‘Şam Kalp Hastanesi ve Halep Onkoloji Hastanesi İşletme Protokolü’, bu işbirliğinin sadece başlangıcıdır. İnanıyoruz ki bu adımlar zamanla daha geniş kapsamlı projelere, daha kalıcı sonuçlara dönüşecektir.
Sağlık insanı yaşatır, insan toplumu güçlendirir, güçlü toplumlar ise barışın ve kardeşliğin temelini atar. Türkiye olarak bu anlayışla, insan merkezli sağlık yaklaşımını büyütmeye ve yaygınlaştırmaya devam ediyoruz. İmzaladığımız bu protokolün, başta Suriye halkı olmak üzere tüm bölgemize sağlık, huzur ve umut getirmesini temenni ediyorum. Türkiye, insan hayatı söz konusu olduğunda hiçbir sınırı tanımadan, birlikte atılacak her adımda samimiyetle var olmaya ve kardeşlerinin yanında olmaya devam edecektir.”
“TÜRKİYE’NİN DENEYİMLERİNİ KAZANMIŞ OLACAĞIZ”
Suriye Sağlık Bakanı el-Ali de bugünün tarihi olduğunu belirterek, anlaşma kapsamında Şam’daki kalp ve Halep’teki onkoloji hastanelerinin yeniden rehabilite edilmesi ve işletilmesinin yapılacağını kaydetti.
Anlaşmanın 5 yıllık olduğunu ancak tarafların onayı durumunda uzatılabileceğini aktaran el-Ali, “Suriye olarak bu anlaşmadan çok istifade edeceğiz, yararlanacağız. Her şeyden önce Türkiye’nin bu konudaki deneyimlerini kazanmış olacağız.” dedi.
El-Ali, Şam’daki hastanenin 90 gün, Halep’tekinin ise 180 gün sonra faaliyete başlayacağını dile getirerek, ülkesinde sağlık hizmetlerinin yeniden düzeltilmesinin önemine işaret etti.
Türkiye ve Suriye arasındaki iyi ilişkilere değinen el-Ali, Türk makamlarına teşekkürlerini sundu.
En Son Tv sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
Sağlık alanında böyle bir işbirliğine ihtiyacımız vardı. Bu tür adımlar hem bölgeye hem de uluslararası ilişkilerimize fayda sağlayacaktır.
Bu tür işbirliklerinin uzun dönemde etkilerini görmek ilginç olacak. Umarım Suriye halkı da bu süreçten olumlu yönde etkilenir.
Makale gerçekten bilgilendirici, ancak Türkiye’nin bu süreçte nasıl bir denetim mekanizması kurduğuna dair daha fazla bilgi verilirse iyi olur.
Benim için bu protokolün nasıl uygulanacağı daha önemli. Umuyorum ki sağlık tesisleri zamanında faaliyete geçer ve gerçekten faydalı olur.
Bu işbirliği çok önemli. Türkiye’nin sağlık alanındaki tecrübelerini Suriye ile paylaşması, iki ülke arasındaki dostluk bağlarını daha da güçlendirecektir.