
Ankara Üniversitesi Deniz Hukuku Ulusal Araştırma Merkezi (DEHUKAM) koordinasyonunda ve ilgili tüm kurum ve kuruluşların katkılarıyla hazırlanan “Türkiye Deniz Mekansal Planlaması Haritası”, IOC-UNESCO nezdinde Türkiye tarafından tescil ettirildi.
HARİTA ERİŞİMDE
Tescil sürecinin tamamlanmasıyla, Türkiye Deniz Mekansal Planlaması Haritası, MSPGlobal platformunda yayımlanarak uluslararası erişime açıldı.
ULUSLARARASI DÜZEYDE TANINIRLIK SAĞLANDI
Bu gelişmeyle Türkiye, deniz ve kıyı alanlarının sürdürülebilir kullanımına yönelik mekansal planlamasının uluslararası düzeyde tanınırlık kazanmasını ve resmi statüye kavuşmasını sağladı.
DEHUKAM Müdürü Dr. Mustafa Başkara, Türkiye Deniz Mekansal Planlaması Haritası’nın, 16 Nisan’da kamuoyuyla paylaşılmasının ardından IOC-UNESCO nezdinde Türkiye tarafından tescil ettirilmesine ilişkin bilgi verdi.
Deniz Mekansal Planlaması süreçlerinin Birleşmiş Milletler (BM) UNESCO bünyesinde bulunan IOC hükümetler arası oşinografi komitesi tarafından yönetildiğini hatırlatan Başkara, “Deniz Mekansal Planlaması konusunda çalışma yürüten ülkeler bunların bir anlamda uluslararası nitelikte geçerlilik kazanması için IOC-UNESCO nezdinde oluşturulan MSP Global web sitesinde deklare etmiş oluyor.” dedi.
MAVİ VATAN
Şu anda haritanın MSP Global web sayfasında erişilebilir şekilde yer aldığını söyleyen Başkara, şunları kaydetti:
(Harita) Türkiye’nin denizlerine etkin bir şekilde sürdürülebilirlik temelinde sahip çıktığının ve Mavi Vatan kavramının içinin tüm sektörel faaliyetlerle birlikte doldurulması sürecini daha güçlü bir şekilde, Denizlerin Mekansal Planlaması ile beraber yürütüleceğinin göstergesidir. Bu önemli bir aşama ve mihenk taşı teşkil etmektedir. Zira, bundan sonraki süreçlerde Türkiye Deniz Mekansal Planlaması’na yönelik yapılacak çalışmalar daha bir ivme kazanacaktır.
YUNANİSTAN DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI AÇIKLAMA YAPTI
Yunanistan Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Türkiye Avrupa Birliği muktesebatının bir parçası olan Yunanistan’ın DMP haritasına cevap olarak kendi haritasını yayınladı. Yunan yetki alanlarını gaspeden Türk haritasının uluslararası hukukta hiçbir temeli yoktur” denildi ve IOC-UNESCO’nun da herhangi bir yetkisi bulunmadığı da öne sürüldü.
YUNAN BASINI KONUYU MANŞETLERE TAŞIDI
Yunanistanlı yetkililerin yaptığı açıklamalar Yunan basınında geniş yankı buldu. Ta Nea, harita ile ilgili olarak “Türkiye’den tahrik” başlığı attı.
“YUNANİSTAN”NIN YAPTIĞI AÇIKLAMA HARİTANIN GEÇERLİLİĞİNİ ETKİLEYEMEZ”
Başkara, haritanın Türkiye tarafından IOC-UNESCO’da tescil edilip bu şekilde bir geçerlilik kazanmasının, Yunanistan Dışişleri Bakanlığı tarafından da bir basın açıklamasına konu olduğunu söyledi.
“Yunanistan tarafından yapılan sözde açıklamalar bu haritanın geçerliliğini, varlığını ve Türkiye’nin denizlerine sahip çıkma ülküsünü etkileyecek değildir. Zira Türkiye denizlerinde aktif ve etkin bir şekilde uluslararası hukuk temelinde 1970’lerden beri savunmakta olduğu ve uluslararası yargı kararlarıyla da desteklenen hukuki zemindeki açıklamalarıyla örtüşen bir haritayı yayımlamış ve bunu da tescil ettirmiştir.” diyen Başkara, bunun ötesinde yapılabilecek herhangi bir açıklama veya tartışmanın bu haritanın değerini hiçbir şekilde azaltmayacağını vurguladı.
“HARİTA BİLİMSEL TEMELLERE DAYALI”
Başkara, sözlerini şöyle tamamladı:
Türkiye’nin Deniz Mekansal Planlama haritası bilimsel temellere dayalı olarak çeşitli sektörlerin faaliyet göstereceği, nitelikli bir harita olarak hazırlanmıştır. Yunanistan tarafından ilan edilen sözde deniz mekansal planlaması haritasının bilimsel geçerlilikten ve nitelikten uzak bir çalışma olduğu görülmektedir.
Türkiye 16 Nisan’da tüm denizlerine ilişkin olarak Deniz Mekansal Planlaması’nı da duyurmuş, Deniz Mekansal Planlaması’nın BM nezdinde tescili için gerekli başvuruları yapmıştı.
En Son Tv sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
Bu konudaki gelişmeleri takip ediyorum. Haritanın uluslararası platformda tanınması çok önemli!
Yeni harita ile ilgili endişelerim var. Türkiye’nin Mavi Vatan kavramı güzel ama denizlerimizin durumu karmaşık bir konu.
Harita bilimsel verilere dayanıyorsa, Yunanistan’ın tepkisi haksız görünüyor. Ancak, uluslararası ilişkilerdeki gerginlikler bu gibi durumlarda her zaman sorun yaratabiliyor.
Bu gelişme Türkiye için gerçekten önemli bir adım. Denizlerimizin korunması için atılan bu adımı takdir ediyorum.
Yunanistan’ın tepkisi bu haritanın geçerliliğini nasıl etkileyecek? Bu konuda daha fazla bilgi verilebilir mi?