KANDA YOKSA SAÇTA NASIL ‘POZİTİF’ ÇIKAR
“Bilirkişi raporlarının özelliği budur; aleyhe gelen taraf her zaman itiraz eder. Ama bu, kişinin doğruyu söylediği anlamına da gelmez. Tıpta kesinlik yoktur. Ancak uyuşturucu ya da babalık testi gibi kimya testlerinin sonuçlarının yüzde 99.9 doğru çıkması önemli ve kesin delildir.
SIRADAN BİR LABORATUVAR DEĞİL
Uyuşturucu soruşturmasında tarafların itiraz ettiği raporlar, İstanbul’daki Adli Tıp Kurumu bünyesinde, Kimya İhtisas Dairesi merkez laboratuvarında hazırlanmıştır. Bu laboratuvar; bilimsel yöntemler ve son teknoloji ile çalışan, doğru çalıştığı başka kurumlarca kabul edilmiş, denetlenen, akredite bir laboratuvardır. Sıradan bir laboratuvar değildir.

VÜCUDUN HAFIZASI SAÇTIR
Kişi, eğer bir madde kullanılmışsa, bu 3 güne kadar kanında tespit edilebilir. İdrarda ise kullandıktan sonraki pozitiflik süresi 5-7 gün arasındadır. Tırnak ise narkotik madde çalışmak için itibarlı bir bölge değildir. Tırnak, DNA testinde daha kıymetli bir örnek olmakla beraber, konunun kamuoyunda yaratabileceği etki göz önüne alınarak, tırnaktan da örnek alınmış. Kan, idrar ve tırnakta çıkmamış ama saçta çıkmış olması kafanızı karıştırmasın. Saç hepsinden farklı; vücudun hafızasıdır. Yapısındaki keratinden kaynaklı olarak her maddeyi her santiminde en az 1 ay saklar. Uyuşturucu bir madde yenice kullanıldıysa kalıntısı muhtemelen saçın dibindedir. Saç uzadıkça madde de aşağı, uca doğru iner. Örneğin 12 cm. uzunlukta bir saçın ucunda madde kalıntısı varsa, o kişi o maddeyi en az 1 yıl önce kullanmış demektir bu. Kalıntı, saç derisinden 3 santim aşağıda bulunduysa o zaman 3 ay önce kullanmış demektir.”
SAÇ KESİLİRSE DELİLKAYBOLUR MU
“Evet, kaybolur. Zaten çoğu kişi bu noktada saçının kısalığına güvenir. Gözaltına alınmadan evvel saçlarını kısacık kestirip gelen çoktur. Herhangi bir madde çıkmasın diye alınmış bir önlemdir bu. Ki yakında yine böyle bir kısa saç modası görürseniz şaşırmayın. Diyelim numune alınan kişinin saçı 2.5 cm. Adli Tıp, o saçın her milimine, detaylıca bakar. Hangi miliminde, hangi madde olduğu, kişinin kaç hafta evvel o maddeyi kullandığı, o maddenin saçta hangi metotla tespit edildiği gibi tüm detaylar Adli Tıp raporunda yazar ve bu detaylı raporu ancak savcılığın istemesi durumunda açıklar ve yine istenirse raporunun doğruluğu için elindeki “şahit numune” ile yeniden doğrulama da yapabilir.”

Sadettin Saran
İLAÇ KULLANMAK TEST SONUÇLARINI ETKİLER Mİ
“Ela Rümeysa Cebeci de ilk ifadesinde bir estetik ameliyat olduğu ve bundan kaynaklı testinin pozitif çıktığını iddia etmişti. Ama sonra ifadesini değiştirdi. Şöyle diyelim; ağrı kesici, ateş düşürücü ya da uyku ilaçları, herhangi bir ameliyat/operasyon dolayısıyla alınan sedatifler, takviyeler veya saç boyası gibi kimyasallardaki ‘yasal’ maddeler ile ‘yasadışı’ maddelerin kullanımı hem de çok net şekilde ayırt edilebilir. Toksikolojik analizler o kadar duyarlıdır ki eser miktardaki kalıntıları saptar. Yine aynı şekilde kapalı mekânda, dar, havalandırmasız bir ortamda, yoğun duman altında kaldınız diyelim. Maruziyetin pasif mi yoksa aktif kullanım sonucu mu olduğunu bu testlerle net şekilde söylemek mümkündür. Aksi ancak kişilerin kendini savunmak için ortaya attığı iddialardır.
TESTLER SADECE 1 KERE Mİ YAPILDI
“Hayır. Bu testler, doğrulanan testlerdir. Günün sonunda insan hayatı söz konusu. Dolayısıyla teste tabi tutulanın kim olduğundan bağımsız olarak, testlerin doğrulaması, daha ileri metotlarla, birden çok kez yapılır.

Prof. Dr. Nevzat Alkan
YENİDEN ÖRNEK VERMEYE GEREK YOK
Ayrıca ‘şahit’ numune ayrılır. Saran da dahil ‘yeniden numune alınsın’ diyor sanıklar. Buna gerek yoktur. Çünkü Adli Tıp zaten yedek örnek alır. Aldığı örneğin bir kısmında çalışır, diğer kısmı da testi ‘doğrulamak’ ya da savcılık ‘testi yeniden yapın’ derse diye ‘şahit’ numune olarak saklar. Ayrıca Adli Tıp numuneleri bir hastanede de pekâlâ aldırabilirdi. Ama riske girmemek, olası bir karışıklığı önlemek adına saç, tırnak, kan ve idrar örneklerini kendi aldı. Bunun da altını çizelim.”
ALINAN ÖRNEKLERİN KİME AİT OLDUĞU BİLİNİYOR MU
“Uluslararası standartlarda bu iş, ‘körleme’ yapılır. Yani çalışan, kimin numunesini çalıştığını bilmez. Numunenin üzerinde sadece bir kod vardır. Türkiye’de nasıl yapılıyor dersen emin değilim. Sanıyorum, net olmamakla beraber, numuneler isim ile inceleniyor. Yani kime ait olduğu biliniyor. Sorunu anladım. Bu çok risklidir. Doğru bir uygulama değil.”

BİR BAŞKA LABORATUVARDA TEST YAPILMASI SONUCU DEĞİŞTİRİR Mİ
“Sadettin Saran’ın madde kullandığına dair kabulü var ama itham edilen maddeyi kesinlikle kullanmadığına yönelik net bir itirazı var. Adli Tıp ise net şekilde ‘bulduk’ diyor. Bulmadığı bir şeyi ‘buldum’ diyemez. Bu noktada kişi/kişiler elbette yeniden test yaptırabilir. 48-72 saat içinde de sonuç çıkar.
Ancak bu yeni test sonucunun delil sayılabilmesi için Adli Tıp Kurumu’na eş bir kurumda yapılması şarttır. Şu an herhangi bir özel hastanede test yaptırabilirsiniz ancak çıkacak ‘negatifliğin’ bir önemi yoktur. Eğer tüm dünyada kabul gören, saygınlığı bulunan, akredite bir üniversite ya da kurumda, ki Almanya’da 33 adet var, İtalya’da da var, testinizi yeniden yaptırır ve buradan ‘negatif’ sonuç alırsanız o zaman işler karışır.”
En Son Tv sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.




