Hop oturup hop kalkıyorlar, birbirlerine üstünlük sağlayabilmek için, oyun üstüne oyun kuruyorlar.
Peki kim bunlar?
Tabii ki bunlar her zaman ısrarla söylediğim gibi seküler- küreselciler ve pagan- putperestler.
Aylardır bunu ifade etmeye çalışıyorum ve bu güç sahiplerini tüm yönleri ile ortaya koymaya çalışıyorum, bıkmadan usanmadan.
Herkes bunları net bir şekilde tanısın diye.
Masaya sürekli oturmalarına rağmen bir türlü anlaşma yapıp karar alamadılar, alamıyorlar.
Bazen anlaşmış gibi duruyorlar ama her iki taraf da aç gözlü olduğu için bu oturumlar sonuçsuz kalıyor.
Vicdan sahipleri ise sadece seyrediyor oynanan oyunu, çaresiz, acı ve ızdırap içersinde ama şimdilik.
Allah-u alem, belki de bu çekişmenin, bu anlaşmazlığın sonun da, insanlığın hayrına gelişen bir durum oluşacak.
Bu sefer oyun kurma işi seküler- küreselcilerden geldi, aceleci ve sonuç alamayacakları yerden, hemde beklenmeyen bir şekilde geldi.
Amerika sokaklarını karıştırarak, pagan- putperestlerin yeryüzü sözcüsünün yani Trump’ın sesini kesmek isteyerek.
Hedef ise başlattıkları kaos ve kargaşayı tırmandırarak pagan- putperestleri tehdit etmek.
“Haddinizi bilin”, bizim istediklerimiz olacak, dünyayı biz dizayn edeceğiz diye.
Paganlar nasıl tepki vercek, hep beraber göreceğiz.
Kabul ettiremezler ise, bu kargaşayı ve kaosu Amerika topraklarında zirveye çıkaracak, belki de Amerikayı bölmeyi arzulayacaklar.
Aynı zaman da, bu süreç ile birlikte bu kaosu, Ortadoğu’ya taşımaya da hazırlanıyorlar, kaosun sonun da gelecek cevaba binaen.
İstedikleri cevabı mı?… alamayacakları kesin.
Bunun böyle olacağını bildikleri için, verecekleri cevab, uydurma bir senaryo ile İran’ı vurmak olacaktır.
Amaç, herkesi bu çatışmanın içersine çekerek, devletleri istedikleri hizaya çekmek.
Ya bizim dediğimiz olacak yada tümden ortalığı kan gölüne çevireceğiz diyorlar.
İnanç ve zihniyet olarak buna çok müsaitler.
Peki buna cesaret edebilecekler mi, istediklerini alabilecekler mi, bunu sürdürebilecekler mi, yaşayıp göreceğiz.
Bugünler de herkes, süregelen çatışmanın İsrail ve Amerika ortaklığı ile İran arasında geçen bir çatışma olarak görüyor.
Asla böyle değil.
Sahnelenen bu oyun, gerçekleri ifade etmiyor, aksine tüm hileleri ile gerçekleri saklıyor.
Olan biten, tümü ile küreselciler ile paganlar arasında geçen mücadelenin sahadaki aldatmacasından başka bir şey değildir.
Gözlerimizi sabitleyip boyuyorlar, sadece istediklerini görebilmemiz için.
Yeryüzünün tümünde bu aldatmacaların oynandığı sahnelerin değişik versiyonlarını gördük ve görmeye devam edececiğiz.
Daha iki ay önce Keşmir de sergilenen bu oyun, bir kaç hafta önce Ukraynada bilmem kaçıncı kez vizyona girer iken, bu günlerde de Ortadoğu toplamında ve özelde İran üzerinde, kabak tadı veren bir çatışma tarzı ile sergilenmek istenmektedir.
Maalesef ben bu yazıyı kaleme aldığımda da, bu oyun sergilenmeye, oynanmaya başlamıştı bile.
Ama bu sefer kabağın üzerine kaymak koyarak bunu yapıyorlar.
İşin garip tarafı hiç bir zaman bu oyunların sonucu ortaya konmamakta, oyunun tam zirvesinde iken sezon finali diyerek oyun ertelenmektedir.
Aynı bölümler tekrar tekrar inatla sahneye sürülür iken, insanlığın da bu oyunları düşüncesizce seyretmesi sağlanmaktadır.
Üzüldüğüm tarafı ise, bu tekrarları hiç sorgulamadan, bıkmadan usanmadan, üzüntü ve heyecan ile küfrederek bizler de seyrediyoruz.
Ama neye küfür ettiğimizi de bilmiyoruz.
Seyretmeyin bu oyunları!.. dalmayın hayallere!
Açın gözlerinizi ve bakın olayların gelişim seyrine, arka planlarına ve tarafların gelecek kaygılarına.
Bu vicdan ile vicdansızlığın savaşı değil, emin olun değil.
Oluşan bu sahne, iblisin şımarık çocukları arasında ki yani bu iki kutup arasında ki kavgadan başka bir şey değildir.
Fakat oynanan oyunun sahası, her zaman olduğu gibi yine mazlum insanların coğrafyasının ötesine geçmemektedir.
Sahnenin cıvıltısı sizleri esir almasın, koparılan gürültü, ortaya konan algılar ve aldatmacalar, gözlerinizi kör etmesin, olayların akışına kendinizi kaptırmayın.
Vicdanınızın ve yüreğinizin sesine kulak vermeye devam edin.
Gözlerini gerçeklerden kaçırmayın, nefsinizi okşayan illüzyonların hilesine kapılmayın.
Dimdik durun.
Ve hazırlıklarınızı tamamlayın, çünkü az kaldı.
Sabredin ve metanetli olun ki beklenen gün geldiğin de tüm gücünüzle yumruğu, iki kaşlarının ortasına, görünmeyen gözlerinin üzerine okkalı bir şekilde vurun.
Çünkü bu kahpe oyunun sonun da vicdan sahipleri ile iblisin şımarık çocukları arasında, bu iki kutup ile mücadele, kaldığı yerden, tüm çıplaklığı ile şiddetli bir şekil de devam edecektir.
Evet bu mücadele, vicdanlara hitap etmektedir ve iblisin çocukları bunun farkındadırlar.
Onlar ne kadar da gerçekleri göz önünden kaçırsalar da, bu kaçınılmaz bir gerçekliktir.
Bu mücadele Gazze’de başlamış, bu aşk ve mücadele karşısında iblisin çocuklarının karşı koyuşu tüm şiddeti ve kahpelikleri ile de devam ediyor.
Araya reklam alsalar da devam ediyor ve edecekte.
Çünkü bir türlü vicdan sahiplerini aşıp istedikleri gücü ve otoriteyi sağlayamıyorlar.
İnsanoğlunun uyanışına engel olamıyorlar, varlıklarına ve yüreklerine engel olamıyorlar.
Her geçen gün vicdan sahipleri daha organize daha bilinçli, güç toplamış ve çaplarını artırmış olarak, iblisin karşısına dikilmiş bir şekilde haykırıyorlar.
“Bizler esir olmayacağız” diye.
Başlarına gelen bu gerçeklikten her iki kutup da kaçamayacaktır, bekleyin az kaldı.
Mutlaka Rabbimiz bu kahpelere, gereken cevabı bu vicdan ve yürek sahiplerinin eli ile taddıracaktır, bekleyin…. Az kaldı.
T.K. @kul6303839
En Son Tv sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
