• İmsak 06:45
  • Güneş 08:17
  • Öğle 13:06
  • İkindi 15:24
  • Akşam 17:45
  • Yatsı 19:11
  • SONRAKİ NAMAZA KALAN SÜRE 00:00:00
İMSAKİYE 2025 - İstanbul
  1. Haberler
  2. Yerel haber
  3. Sarper SAN / Hor kullanmak nedir? Buyurun buradan bakın!

Sarper SAN / Hor kullanmak nedir? Buyurun buradan bakın!

featured
0
Paylaş

Her biri kamu özel finansman ortaklığı ile yapılan ve bulunduğu bölgenin en büyük sağlık kompleksi olan Şehir Hastanelerinin sahibi Sağlık Bakanlığı.

Türkiye çapında Sayıları 25’i bulan bu hastanelerin önemli bölümü bir Danimarka şirketi olan ISS tarafından işletiliyor.

ISS, 1901 yılında Danimarka’nın Kopenhag şehrinde kurulan bir tesis yönetimi hizmetleri şirketi. İSS’nin temel hizmetleri arasında güvenlik, temizlik, teknik, gıda ve iş yeri hizmetlerinin bulunduğu belirtiliyor.

Türkiye’de yaklaşık 6000 çalışanı olduğu söylenen firmanın 30 ayrı ülkede 330 bin çalışanı istihdam ettiği bilgisine ulaştık.

Şirketin sağlık sektöründeki yönetim deneyimi ise görüldüğü kadarı ile Türkiye’de başlamış.

Şehir Hastaneleri kapsadığı hizmet ve unsurları ile bir hastane kavramının çok çok ötesinde. İçinde hasta ve yakınlarına, ziyaretçilerine birçok hizmeti bir arada sunabiliyor.
Geniş ve ferah oturma ve bekleme alanları, her türlü ihtiyaçları karşılayan alışveriş yerleri, yiyecek ve içecek bölümleri ile dikkat çekiyor.

Tabii bu hizmetler piyasa şartlarına göre biraz daha pahalı. Bunun da nedeni kompleksin adı hastane olmasına rağmen işletme zihniyetinin ticari olmasından dolayı kiraların yüksek tutulması.

Danimarkalı ISS firmasının Türkiye CEO su Cavit Habib 2021 yılında Danimarka veliaht prensinden iş mükemmelliği ödülü almış.

Neredeyse 125 yıllık bir geçmişi olan bu firmanın ülkemizde   pek tanınmadığı da ortada. Binlerce hastaya ve yakınına bir şekilde hizmet veren şirketle ilgili aradığımız bilgilere Sağlık Bakanlığı sitesinde ulaşamadık. Var da göremediysek kusurumuz af ola.

Şehir Hastanelerinin profesyonel bir yönetim şirketi tarafından işletilmesi doğru ve yerinde bir karar. Ama bu ne kadar yeterli. Denetim nasıl ve kimler tarafından yapılıyor, bunlar çok önemli.

Hastane inşası için fikir, karar, irade mükemmel.  İşletme kâğıt üzerinde eksiksiz.
Pratikte ise yaşanan çok sorun var. Sağlık personelinin, hastaların, hasta yakınlarının şikayetleri söz konusu. Bu yazımızda biz özellikle tuvaletlerden başlayarak küçük bir değinme yapmaya çalışacağız. 

Tuvaletler son derece pis. Hor kullanılıyor ve adeta tahrip ediliyor.

Tuvaletleri kullanan insanların her birinin evi ve kullandıkları tuvaletleri olduğunu varsayarsak kötü kullanıma anlam vermek zorlaşıyor.

Birçok klozet kapakları, kâğıt havlu makineleri ve kapılar adeta bilerek ve isteyerek kırılmış kullanılmaz hale getirilmiş.

Ve bu tahribat öylesine hızlı ve yaygın ki, görevliler yetişmekte zorluk çekiyorlar.

Bu da halka sunulan bir hizmeti ana unsurları ile ele almayı zorlaştırıyor.  Hasta ve yakınlarının bu sert tavrını çoğu zaman sağlık personeline yönelttikleri de görülüyor.  Hastane kapısından giren her hasta öncelik ve ayrıcalık peşinde koşuyor. Buna karşılık temizliğe ve hijyene dikkat etmiyor.

Hastane kapısında onlarca kişinin sigara içtiği görülüyor. Bunların arasında hastalar da bulunmakta. Bypass olduğunu söyleyen bir hasta “ her şeyden vaz geçerim bundan asla “ havasında.

Şehir Hastanelerine gelen en az 20 kişiye tuvaletlerin kötü kullanımı konusunda ne düşündüklerini sorduk.

Cevap verenlerin tamamı, Türk halkından üçüncü şahıs gibi söz edip, onların (Türk halkının) ne kadar pis olduğundan söz etti. Hiçbiri kendileri ile bir öz eleştiri yapmadı. Onlara göre yanlışı yapan başkalarıydı.

Hastaneyi kim işletiyor diye sorduk.

Büyük bir çoğunluk hastaneleri işleteni bilmiyordu. 

İşletici Danimarkalı bir firma dediğimizde ise “burayı da mı satmışlar” diyerek günlük politikada ne kadar donanımlı olduklarını gösteriyorlardı.

Sözün özü, bina inşa eder, içini donatır tefriş edersiniz. Ama yaptığınız işi halka anlatmaz ve kullanımı konusunda yardımcı olmazsanız yaptığınız işin değeri kaybolur gider.
Halk ise gerçekten sahibi olduğu bir binayı ve hizmeti hor kullanır yok sayar.

Başlıkta bir soru sorduk; “kimin?” diye.

Bu hastaneler halkın.

Ne var ki büyük bir çoğunluğu bunun farkında olmadığı gibi farkında olma niyetinde de değil.

YAĞLI MI YAĞSIZ MI?

Bilim adamları (pardon insanları olacaktı):
“Yağlı süte haksızlık ettik, içebilirsiniz” demişler.
Aynı bilim adamları daha önce:
-“Yağlı süt içmeyin”, “aman inek sütü içmeyin”, “manda sütüne yaklaşmayın, koyun sütünden kaçın” demişlerdi.

O bilim adamları değilse de başka bilim adamları bir dönem:

– “Yoğurt yiyin, yemeyin, yiyin ama bakkaldan aldığınızı değil ev yoğurdu yiyin” demişler, uzunca bir süre de yoğurt mayası üzerinde tartışmışlardı.

Maya nasıl olacak nerden alınacaktı? Komşunun evde yaptığını söylediği yoğurt mayası mı, üç harfli market yoğurdunun mayası mı yoksa nohuttan yapılacak maya mı?
Günlerce neler konuştular neler!

YAZININ DEVAMI BURADA


En Son Tv sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

En Son Tv ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.