
Kadim Hahamlık geleneği zaten belaların Mısır halkına yaşattıklarını övmez ve hatta “Başkalarının acılarından keyif almak doğru değildir.” der. Yine de Hz. Musa Sina dağına çıkıp sadece 40 gün ortadan kaybolduğunda onun yanında bunca mucizeye şahitlik eden İsrailoğulları o sırada tekrardan başka bir tanrı arayışı içine girer. Hz. Musa’nın geri geleceğine güvenmez, mucizelerine gözleriyle şahit olsa da inanmaz, herkesin bildiği bir tanrı olsun arayışına düşer. Hz. Musa onları bağışsa da İsrailoğulları ne derece güvenilirdir? Sözde dini motiflerle vadedilmiş topraklara ulaşmak adına yaptıkları katliamlar neyle nasıl açıklanabilir?
Rab Sina Dağı dönüşü Hz. Musa’ya 10 kaideden bahsetmiştir. Temelde bu 10 kaide orada nasıl yaşayacaklarını bilmeden vadedilmiş topraklarda bulunmanın anlamsızlığı ile ilgilidir. Kitab-ı Mukaddes bu 10 kaidenin ilk beşinin Tanrı ile ilişkili, son beşinin ise sosyal ilişkiler ile ilgili olduğunu söyler. İnsanların birbirleri ile iyi geçinmesi ve adil davranması gibi kavramlardan söz eder. Sözde bugün kendilerine vadedilmiş topraklar ile Tanrının buyruğunu yerine getirdiklerini iddia eden Yahudiler, yine onlar için olan 10 kaideye neden sahip çıkmazlar?
En Son Tv sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
Yazının amacı çok değerli ama biraz daha tarihsel çerçeve oluştursanız, tartışmanın derinleşmesine yardımcı olabilir.
Bu yazı, Hz. Musa’nın kayboluşuyla ilgili düşündürücü bir perspektif sunuyor. İnanç ve güven konuları her zaman tartışmaya açıktır.
Makalede vurgulanan iki yüzlülük çok önemli bir konu. Din adına yapılan bu tür eylemler düşünülmeden hareket edildiğini gösteriyor.
Interesting viewpoint! I’d like to understand more about how the 10 commandments influenced the Israelites’ actions in the mentioned context.
Yazınız gayet ilginç, ancak Hz. Musa’nın geri dönüşü ile ilgili daha fazla detaya yer verseniz daha faydalı olurdu.