"Sanatçılar ’40 Dakikada Bir’ projesiyle her 40 dakikada bir kaybedilen çocukları anıyor"

İsrail’in saldırıları sonucu ortalama her 40 dakikada bir çocuğun ayak izinin dünyadan silindiğine dikkati çekmek için hayata geçirilen “40 Dakikada Bir” projesi kapsamında sanatçılar Bağımsız Sanat Vakfı’nda bir araya geldi.

Vakfın Cağaloğlu’ndaki binasında gerçekleştirilen etkinlikte, Filistin’de katledilen 10 binden fazla çocuğun isimlerinin yer aldığı afiş vakfın dış cephesine asılmak üzere hazırlandı.

Ressam Ahmet Özel, AA muhabirine, Bağımsız Sanat Vakfı’nın düzenlediği organizasyona Gazze’de yaşanan katliamlara bir sanatçının yaklaşımını, duyarlılığını yansıtma amacını taşıyan bu etkinlikte olmak istediğini ifade etti.

Filistin’de yaşananları bütün dünyanın seyrettiğini aktaran Özel, şöyle devam etti:

“Bu hakikaten yürek acıtıcı bir durum. Bunun düzelmesi konusunda sanat çok fazla bir şey yapamıyor diye düşünüyorum. Çünkü sanatçıların da sesleri kısılmış durumda. Onların da birçok lobi ve bazı bağlantılardan dolayı tepkilerini gösterememeleri söz konusu. Halbuki sanatçı özgür ruh ile içinde taşıdığı o hümanist duyguyu yansıtmalı. ‘Bunu ne kadar yapabiliyoruz?’ veya ‘bu etkinlikler ne kadar yararlı olabiliyor?’ gerçekten kendimi de sorguluyorum.”

Tüm tepkilere rağmen savaşın devam ettiğine değinen Özel, “Ben sadece bu coğrafyada yaşanan veya İran, Orta Doğu coğrafyasında yaşananlara değil, bütün yaşanan haksızlıklara da sanatçıların aynı duyarlılıkları göstermelerini diliyorum. Ülkemizde de birçok haksızlıklar yaşanıyor. Aşağıda yaptığımız şey, belki bunun bir haykırması olabilir veya bir sesi olabilir. Ne kadar haykırıp, ne kadar o sesimiz duyuluyor, onu da artık gelecekteki yansımalara bırakıyoruz.” diye konuştu.

• “Amacımız insanların zihinlerinden bu silinmesin”

Bağımsız Sanat Vakfı Başkanı ve sanatçı Hülya Yazıcı, Vakıfta daha önce de Gazze’de işgal, soykırım başladığında “4 Saat Ara” konsepti adı altında bir etkinlik de düzenlendiğini belirterek, “2024 Kasım’da 11 sanatçının katılımıyla gerçekleştirmiştik. Neden böyle bir isim vermiştik? Çünkü İsrail, Gazze halkına evlerini terk edip, daha doğrusu topraklarını terk edip Gazze’den çıkmaları için 4 saat bir mühlet vermişti. Bu gerçekten çok ironik bir şeydi. Bunu içselleştirmeye çalıştık yaptığımız işlerde. 4 saatte bir insan yanına ne alabilir, nasıl, nereye gidebilir?. Bunu anlamaya çalıştık.” görüşünü paylaştı.

Bu etkinlikte her 40 dakikada bir çocuğun ayak izinin yer yüzünden silindiğine dikkati çekmek üzere yapıldığını aktaran Yazıcı, “’40 Dakikada Bir’ adı altında bir etkinlik yapmaya karar verdik. Bu öyle gürültülü bir protesto değil. Sadece insanların bunu zihinlerinde, kalplerinde hissetmesi için yapıyoruz. Belki biraz sessizliğe ihtiyacımız olacak bunun için. 19 binden fazla çocuğunun katledildiği söyleniyor. Bu çocukların isimlerinin yazıldığı pankartlarla, resimle yahut yazıyla dışa vurmaları için bugünü planladık. Vakfımızın lokasyonu insanların sıkça geçtiği bir yer. Burada sergilemeye devam edeceğiz. Amacımız insanların zihinlerinden bu silinmesin.” dedi

• ” Hiçbir zaman unutulmamasını istediğim için bu etkinliğimi düzenledim”

Çalışma sayesinde empati yapıldığını dile getiren Yazıcı, şunları kaydetti:

“Bir an gözlerini bir dakika kadar gözlerini kapayıp, bütün bir şehrin yok edildiğini, o küçük çocukların tamamen savunmasız, masum çocukların büyük bir alanda, ölü olarak, katledilmiş olarak yattıklarını düşünsünler. Böyle bir vahşetin 21. yüzyılda, bilgi çağında nasıl mümkün olabileceğini kalplerine ve zihinlerine danışarak anlamalarını isteyeceğim. Artık her şey ekranlardan bizim önümüze geliyor. Büyük savaşları biz maç gizler gibi izliyoruz televizyonlarda. Çok çabuk gündemimiz değiştiği için bir süre sonra bütün bunlar unutulabilir. Ben burada yapılan vahşetin hiçbir zaman unutulmamasını istediğim için bu etkinliğimi düzenledim. Umarım amacına ulaşır.”

Performans eşliğinde gerçekleştirilen etkinliğe katılan sanatçılar, afişin üzerine 10 bin sayısını farklı dillerde yazarak ve çocukların adlarını görünür kılarak bu büyük katliama dikkati çekmek için çalışma yaptı.

Kadın ve çocuk ayrımı yapılmadan on binlerce insanın şehit edilişini görünür kılmak, bir çağın tanıklığını belgelemek ve vicdan sahibi herkesi harekete geçirmek amacıyla gerçekleştirilen projeyle, Gazze’deki katliama karşı sanatın şahitliği vurgulanıyor.